Dr. Öğr. Üyesi Ali İLHAN, Doç. Dr. Ali Ekber GÜLERSOY
Sunuş Yolu ile Öğretme Yaklaşımı ve Coğrafya Derslerinde Uygulanması: Örnek Bir Ders Planı (Dünya’nın İç Yapısı)
Özet
|
Tam Metin
2005’te hazırlanan, 2011’de güncellenen ve 2018’de kapsamlı bir değişikliğe uğrayan coğrafya dersi öğretim programının nasıl gerçekleştirilebileceğine ilişkin somut uygulama ve etkinlik örnekleri sınırlıdır. Bu çalışmada, coğrafya dersi konularının öğretiminde sıklıkla kullanılan, bilişsel nitelik taşıyan ve anlamlı öğrenmenin oluşturulmasını savunan sunuş yolu ile öğretme yaklaşımı incelenmiştir. Öğretim etkinliklerini planlamanın önemi açıklanmış, sunuş yolu ile öğretme stratejisinin sınıflara nasıl taşınabileceği ile ilgili örnek oluşturmak amacı ile “Dünya’nın İç Yapısı” konusu üzerine bir ders planı örneği hazırlanmıştır. Çalışmanın amacı, coğrafya dersi öğretiminde yaygın olarak kullanılan öğretme yaklaşımlarından biri olan sunuş yolu ile öğretme stratejisi incelemek ve bu stratejinin sınıflara nasıl taşınabileceği ile ilgili örnek bir ders planı hazırlamak ve bu planın geliştirilmesi için öneriler de bulunmaktır. Araştırmada doküman incelemesi yöntemi ve betimsel-yorumlayıcı analiz tekniği kullanılmıştır. Materyallerden yararlanarak ve öğrencilerin aktif katılımı ile konu işlenmiş ve ezberden kaçınılmıştır. Bu şekilde bilginin öğrenci için daha anlamlı hâle gelmesi sağlanmıştır. Yapılan taramalarda sunuş yolu ile öğretme stratejisinin coğrafya derslerinde yaygın olarak kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Sunuş yolu ile öğretme yaklaşımı ile coğrafya dersi öğretiminde öğretilecek konu genelden özele doğru ayrıntılandırılmalıdır. Anlamlı öğrenmenin meydana gelmesi için yeni ve eski bilgiler birbirleri ile ilişkilendirilmeli, farklılık ve benzerlikler belirtilmeli, bol bol örnek verilmeli ve anlaşılmayan noktalar açıklanmalıdır. Öğrencinin pasif alıcı konumda olmasından kaçınılmalıdır. Bu çerçevede çalışmanın yapılacak çalışmalara katkı sunması umulmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Sunuş yolu ile öğretme; Coğrafya; Coğrafya öğretimi; Ders planı.
Dr. Öğr. Üyesi Didem ÇETİN, Prof. Dr. Mustafa Volkan COŞKUN
Sınıf Öğretmeni Adaylarının Kavramlaştırma Becerileri ile Okumaya Yönelik Tutumları Arasındaki İlişki
Özet
|
Tam Metin
İyi bir okuyucu olmanın ön koşulu olumlu bir tutuma sahip olmaktır. Kitap okumaya yönelik tutumun geliştirilmesi, yaşantı ve kalıcı öğrenmeler sonucu oluşan uzun bir süreçtir. Bu sebeple öğrenciye çok erken yaşlardan itibaren kitap okumayı sevdirmek ve kitap okuma alışkanlığının kazandırılması gerekmektedir. Okumaya yönelik olumlu tutumu olan bireyin, zengin bir kelime hazinesine sahip olmasının yanında, kavramlaştırılmış kelime hazinesine sahip olması beklenmektedir. Kavramlaştırma, bir nesnenin veya varlığın temsil ettiği anlamın ötesinde, kişinin o nesne veya varlığa kendi algılaması doğrultusunda bir anlam yüklemesi, yeni bir anlam oluşturmasıdır.
Karma yöntemin kullanıldığı bu çalışmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının kavramlaştırma becerileri ile okumaya yönelik tutumları arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2015-2016 eğitim öğretim yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalında öğrenim gören 51 dördüncü sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Çalışmada, kavramlaştırma becerilerini tespit etmek için öğrencilere “pencere” konulu kompozisyon yazdırılmış, veriler içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Kitap okumaya yönelik tutumlarını belirlemek amacıyla, öğrencilere, İpek-Eğilmez ve Özşavlı (2015) tarafından geliştirilen Okumaya Yönelik Tutum Ölçeği uygulanmıştır. Sınıf öğretmeni adaylarının kavramlaştırma becerileri ile okumaya yönelik tutumları arasındaki ilişkiyi tespit edebilmek amacıyla SPSS 20. Paket Programı kullanılarak korelasyon analizi yapılmıştır. Araştırma sonucunda, sınıf öğretmeni adaylarının okuma tutumları ile kavramlaştırma becerileri arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Türkçe eğitimi; Okumaya yönelik tutum; Kavramlaştırma; Öğretmen adayı.
Arş. Gör. Bilge Nuran AYDOĞDU, Doç. Dr. Müge YÜKSEL
Kimlik ve Kültür Bağlamında İşitme Engellilik/Sağırlık
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı hem engelliğe hem de sağırlığa olan farkındalığı oluşturarak sağlanacak hizmetlerin ulaşılabilirliğini arttırmaktır. Konu ile ilgili yapılan alanyazın taraması sonucunda sağır topluluğun kendilerine ait kültürel yapılanımları olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle kültürel bağlamın oldukça önemli olduğu görülmüş ve işitme engelli-sağır terimleri arasındaki ayrımın açıklanmasına gerek duyulmuştur. İşitme engelli/sağır kültürün ve terimsel farklılıkların tanımlanması adına bu çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda engellilik farklı yaklaşımlarla ele alınarak işlenmiştir. Bu yaklaşımlar medikal, sosyal ve biyo-psiko-sosyal model olarak adlandırılmaktadır. Bu farklı yaklaşımların işitme engellilik ve sağırlık üzerinde de yansımaları bulunmaktadır. Bu çalışmada sağırlık, sağır kültür ve sağır kimlik, engellilik yaklaşımları bağlamında incelenmiştir. Hayatın bir çok alanında işitme engellilik/ sağırlık, hizmetlere ulaşma konusunda engellere dönüşmüştür. Bu nedenle sağırlığa karşı farkındalığın arttırılması ve herkes için eşit eğitim, sosyal ve psikolojik hizmetlerin sağlanması bu açıdan yapılacak önemli adımlar arasında yer almaktadır.
Anahtar Kelimeler: Kimlik; Kültür; İşitme engelli; Sağır; Sağır kimlik; Sağır kültür.
Dr. Öğr. Üyesi Zerrin MERCAN, Prof. Dr. Yasemin AYDOĞAN
Okul Öncesi Dönem Çocuk Kitaplarında Resimlemenin Öğretmen Görüşlerine Göre İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı, okul öncesi dönem çocuk kitaplarında resimlemenin okul öncesi öğretmen görüşleri dikkate alınarak incelenmesidir. Tarama modelinde gerçekleştirilen araştırmanın çalışma grubunu, 96 okul öncesi öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmada, veri toplama aracı olarak öğretmen görüş bildirme formu ve kitap resimlemelerini değerlendirme ölçeği kullanılmış, veri toplama araçlarının geçerliğinin belirlenmesinde kapsam geçerlik indeksi ve açımlayıcı faktör analizi (AFA) uygulanmış ve ölçeğin güvenirliğini tespit etmek amacıyla Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı hesaplanmıştır. Verilerin analizinde; nitel verilerin, öğretmenlerin görüşleri doğrultusunda temalaştırılarak frekansları kodlanmış ve kodlanan veriler için frekans-yüzde hesaplamaları yapılmıştır. Bazı katılımcıların görüşlerinden alıntılar çalışmada yer almıştır. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin çalıştığı kuruma, yaşa, eğitim durumuna göre okul öncesi öğretmen görüşlerinin farklılaştığı ancak kıdem durumuna göre görüşler arasında bir farklılaşma olmadığı ortaya konmuştur.
Anahtar Kelimeler: Okul öncesi dönem; Çocuk kitapları; Resimleme; Okul öncesi öğretmeni; Çocuk kitabı resimleri.
Dr. Öğr. Üyesi Seda OKUMUŞ, Prof. Dr. Kemal DOYMUŞ
İyi Bir Eğitim Ortamı İçin Yedi İlkenin Altıncı Sınıf Maddenin Tanecikli Yapısı Ünitesinde Uygulanması
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada iyi bir eğitim ortamı için yedi ilkenin işbirlikli öğrenme ile birlikte 6. sınıf maddenin tanecikli yapısı ünitesinde uygulanması amaçlanmıştır. Araştırma, ön test-son test uygulamalı kontrol gruplu yarı-deneysel desendedir. Araştırma Erzurum il merkezindeki bir ortaokulun 6. sınıfının üç şubesinde öğrenim gören 56 öğrenci ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında Yedi İlke Ölçeği (YİÖ) ve Yarı-Yapılandırılmış Mülakat Formu (YYMF) kullanılmıştır. Veri toplama araçlarının geçerliği için uzman görüşüne başvurulmuş ve gerekli düzenlemeler yapılmıştır. YİÖ’nün Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı α=.78 olarak belirlenmiştir. Verilerin analizi için betimsel istatistikler; frekans, yüzde değerleri ve kestirimsel istatistikler; tek yönlü ANOVA, kovaryans analizi ANCOVA ve etki büyüklüğü η2 değerine bakılmıştır. YİÖ’den elde edilen verilere yapılan ANOVA ve ANCOVA analizlerine göre, yedi ilkenin 6. sınıf maddenin tanecikli yapısı ünitesinde başarı ile uygulandığı tespit edilmiştir (p<.05). Ayrıca öğrencilerin görüşlerinde yedi ilke grubu lehine anlamlı bir farklılık oluştuğu belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: İyi bir eğitim ortamı için yedi ilke; İşbirlikli öğrenme; Maddenin tanecikli yapısı.
Dr. Öğr. Üyesi Fidan ÖZBEY, Prof. Dr. Atilla CAVKAYTAR
Zihinsel Yetersizliğe Sahip Öğrencilere “İş Gücü Piyasa Analizi”ne Dayalı Meslekî Becerilerin Öğretim Sürecinin Betimlenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada zihinsel yetersizliği olan öğrencilere iş gücü piyasa analizi ve iş analizi temelinde meslekî becerilerin öğretilmesi sürecinin betimlenmesi hedeflenmiştir. Bu araştırma, eylem araştırması olarak desenlenmiştir. Araştırmada veri toplama tekniklerini, gözlem, görüşme, günlük, saha notu, görsel ve işitsel dokümanlar, toplantı tutanakları ve süreç ürünleri oluşturmaktadır. Araştırmada yaşları 16-17 aralığında ikisi kız, biri erkek olmak üzere üç hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrenci ile çalışılmıştır. İki ay atölye eğitimi ve iki ay iş başı (fabrika) eğitimi olmak üzere toplam 4 ay sonunda zihinsel yetersizliğe sahip öğrenciler, gerçek iş ortamında tam bağımsız istihdam edilebilir düzeye ulaşmışlardır.
Anahtar Kelimeler: İşgücü piyasası analizi; İş analizi; İşbaşı eğitimi; Meslekî eğitim, Zihinsel yetersizliği olan birey.
Doç. Dr. Özlem ULU-KALIN
Öğretmen Adaylarına Göre Bazı Kriterler Açısından T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Ders Kitabı
Özet
|
Tam Metin
Öğretim programlarının amacına ulaşması için bazı araçlara ihtiyaç vardır. Öğretimin gerçekleşebilmesi için, öğrenmenin zamanında ve kalıcı olabilmesi ancak bu araçlar sayesinde gerçekleşebilir. Öğretim ortamlarında en yaygın kullanılan araç ders kitaplarıdır. Kitapları elde etmek ve kullanmak oldukça kolaydır. Daha baskın olan görsel medyanın etkisiyle bireyler okumaktan ziyade gözleriyle öğrenmeye başlamış ve görsel olgular önem kazanmaya başlamıştır. Ders kitabında yer alan metinler öğrencide anadilinin temel etkinliklerinden olan okuma becerisi kazandırabilecek nitelikte olmalıdır. Dolayısıyla bu metinlerin seçiminde bazı ölçütlerin göz önünde bulundurulması gerekir. Bu ölçütlerden biri de okunabilirliktir. Çalışmada 8. sınıf T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabının görsel tasarım ilkelerine ve okunabilirliğinin ölçülerek hedef yaş kitlesine uygun olup olmadığını saptamak amaçlanmıştır. Artvin Çoruh Üniversitesi Eğitim Fakültesinde okuyan 80 sosyal bilgiler öğretmen adayı Alpan (2004) tarafından geliştirilen ve beş alt boyuttan oluşan Görsel Tasarım İlkeleri Ölçeği’ne göre 8. sınıf T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabını incelemişlerdir. İnceleme sonucunda ders kitabının tipografik özellikler, metin düzenleyicileri, görsel unsurların tasarımı, sayfa tasarımı, kapak tasarımı ve üretime yönelik dış yapı özellikleri açısından yeterli olduğu saptanmıştır. Ders kitabının farklı bölümlerinden seçilen üç metne Ateşman (1997) tarafından Türkçe için geliştirilen Okunabilirlik Formülü uygulanmıştır. Çalışma sonucunda ders kitabından seçilen üç metinden bir tanesinin seviyesi çok zor, diğer iki metnin seviyesi de zor olarak saptanmıştır. Bu durum ders kitabında yer alan metinlerin hedef kitle için zor olduğunun göstergesidir.
Anahtar Kelimeler: Ders kitabı; Görsel tasarım; Okunabilirlik; İnkılap Tarihi.
Arş. Gör. Alper BÖREKCİ, Doç. Dr. Mehmet AKPINAR
Bağlamada Yöresel İcra Teknikleri Eğitimine Yönelik Etüt, Egzersiz ve Ön Alıştırmalar
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın temel amacı, bağlama enstrümanındaki yöresel icra tekniklerinin (tavır) öğretimine yönelik olarak etüt, egzersiz ve ön alıştırmalar oluşturulmasıdır. Bu amaçla ilgili yörelerden yöresel çalış biçimlerine uygun olduğu düşünülen dört türkü örnek olarak seçilmiş ve hem bu türkülerin icrasına hem de üzerinde çalışılan tavrın öğretimine yönelik olarak etüt egzersiz ve ön alıştırmalar oluşturulmuştur. Ayrıca; hazırlanan bu etüt, egzersiz ve ön alıştırmalar ile ilgili çalışmalar ülkemizin yedi bölgesindeki üniversitelerde görev yapan ve alanında uzman olan bağlama öğretim elemanlarına gönderilmiş ve konu ile ilgili görüşleri ve kişisel düşünceleri yine uzman kişiler rehberliğinde hazırlanmış olan anket soruları vasıtasıyla öğrenilmeye çalışılmıştır. Anket sonucunda veriler analiz edilmiş ve bu analiz sonuçlarına göre yazılan etüt, egzersiz ve ön alıştırmaların amacına uygun olduğu ve bağlama eğitimine katkı sağlayacak nitelikte olduğu uzman kişilerce ortak olan bir nokta olarak belirlenmiştir. Ortaya çıkan bu sonuçlar ve değerlendirmeler doğrultusunda da bazı öneriler oluşturulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Bağlama; Geleneksel icra; Bağlama eğitimi; Tavır; Tavır eğitimi.
Doç. Dr. Süleyman GÖKSOY, Selma SARIOĞLU
Okul Yöneticilerinin Sahip Olduğu Yeterlikler ile Kurumun Beklediği Yeterlikler Arasındaki Uyum
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı, resmî okulların farklı kademelerinde görev yapan yöneticilerin sahip olduklarını düşündükleri bireysel-sosyal, teknik, mevzuat ve yönetsel alanlardaki yeterlikler/özellikler ile bu alanlarda kurumun yöneticilerden bekledikleri yeterlikler/özellikler arasındaki uyumu durumunu ortaya koymaktır. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış olup; çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. 2017-2018 eğitim öğretim yılında Düzce ilinde farklı eğitim kademelerinde görev yapan 71 eğitim yöneticisi (müdür, müdür yardımcısı) katılımcı olarak belirlemiştir. Çalışma sonucunda; okul yöneticilerinin sahip olduklarını düşündükleri bireysel-sosyal yeterlikler ile kurum yönetiminin bu alana ilişkin beklediği yeterlikler çoğunlukla liderlik, öz yeterlik, motivasyon, sahiplenme, iletişim, vizyon sahibi olma gibi yeterliklerdir. Okul yöneticilerinin sahip olduklarını düşündükleri teknik yeterlikler ile kurum yönetiminin beklediği yeterlikler çoğunlukla, öğrenme-öğretme süreçlerinde, öğretim programlarında, örgüt yapısını yönetmede, finansmanı doğru kullanmada, politikalar üretmede, örgütlemede, organize etmde, teknik yeterliklere sahip olduğunu düşünmede ortak görüştedir. Bu yeterliklerin ortak olması yöneticilerin en çok bu yeterliklerde kurumun beklentilerini karşıladığını göstermektedir. Okul yöneticilerinin mevzuat alanında sahip olduklarını düşündükleri yeterlikler ile kurum yönetiminin beklediği yeterlikler çoğunlukla mevzuat ve yönetmelik bilgisi yeterlikleridir. Bu da yöneticilerin en çok bu yeterliklerde kurumun beklentilerini karşıladığı göstermektedir. Okul yöneticilerinin yönetsel alanda sahip olduğunu düşündüğü yeterlikler ile kurum yönetiminin beklediği yeterlikler çoğunlukla planlama, koordinasyon, örgütleme, denetim gibi yeterliklerdir. Bu ortak yeterlikler yöneticilerin en çok bu yeterliklerde kurumun beklentilerini karşıladığını göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Bireysel yeterlikler; Mevzuat alanındaki yeterlikler; Teknik yeterlikler; Yönetsel yeterlikler.
Dr. Öğr. Üyesi Seda ERZİ
Zararına Sevinme (Schadenfreude) ve Yardım Davranışlarının Karanlık Üçlü; Benlik Saygısı, Empati ve Bakış Açısı Alma Bakımından İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı, zararına sevinme (schadenfreude) ve yardım davranışının, ka-ranlık üçlü, benlik saygısı, empati ve bakış açısı alma bakımından incelenmesidir. Ça-lışmaya 245 kadın, 49 erkek üniversite öğrencisi katılmıştır (M=21.25, ss=3.47). Ka-tılımcılar sırasıyla, karanlık üçlü, benlik saygısı, kişilerarası tepkisellik indeksi (em-pati ve bakış açısı alma alt ölçekleri) sorularını cevaplamışlardır. Bunun ardından ka-tılımcılara 3 farklı türde senaryo verilmiştir. Katılımcılar, her senaryo için zararına sevinme ve sempati duygusunu ölçmek amacıyla hazırlanan soruları, ardından da yar-dım davranışı ile ilgili soruları cevaplamışlardır. Bulgulara göre, yardım davranışı, zararına sevinme, benlik saygısı, Makyavelizm, psikopati, bakış açısı alma ve empati değişkenleri bakımından anlamlı düzeyde açıklanmıştır. Zararına sevinme ise, sem-pati, Makyavelizm, narsisizm, psikopati, bakış açısı alma, empati, benlik saygısı ve yardım davranışı bakımından anlamlı düzeyde açıklanmıştır. Yüksek düzeyde psiko-pati ve Makyavelizm yüksek düzeyde zararına sevinme ile ilişkilidir. Yüksek düzeyde yardım davranışı düşük düzeyde zararına sevinme ile ilişkilidir. Bulgular ilgili alan-yazın ışığında tartışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Zararına sevinme; Yardım davranışı; Karanlık üçlü; Benlik say-gısı; Empati.
Ercan GÜRÜLTÜ, Prof. Dr. Mehmet GÜROL
Çocuk Ruh Sağlığı Modüler Öğretim Programının Öğretmen ve Öğrenci Görüşleri ile Değerlendirilmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı, Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Alanında öğretimi gerçekleştirilen 10. sınıf Çocuk Ruh Sağlığı Modüler Öğretim programının etkililiğinin değerlendirilmesidir. 2018-2019 eğitim-öğretim yılında ve nitel araştırma deseninde gerçekleştirilen bu araştırma bir olgubilim çalışması olup, araştırma kapsamında Çocuk Gelişimi ve Eğitimi alanından 4 öğretmen ve 6 öğrenci olmak üzere 10 katılımcının görüşüne başvurulmuştur. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formları aracılığıyla toplanmış ve içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Alanı öğretmen ve öğrencileri Çocuk Ruh Sağlığı Modüler Öğretim Programının etkililiğini değerlendirirken 154 söylem dile getirmiştir. Bu söylemler öğretmen ve öğrenciler açısından ayrı ayrı değerlendirilmiş, “öğretim programının değerlendirilmesi” ve “dersin genel olarak değerlendirilmesi” şeklinde 2 tema ile ifade edilmiştir. Bu temalar, “amaçlara dair söylemler”,“içeriğe dair söylemler”,“uygulama sürecine dair söylemler”,“ölçme ve değerlendirme etkinliklerine dair söylemler”ve“derse dair genel söylemler”şeklinde 5 kategoriye ayrılmıştır. Araştırmada öğretmenler 30, öğrenciler ise 18 kod ile öğretim programının etkililiğine dair görüş bildirmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Program değerlendirme; Modüler öğretim programı; Meslekî ve teknik eğitim; Çocuk gelişimi; Çocuk ruh sağlığı.
Doç. Dr. Abdullah DURAKOĞLU, Prof. Dr. Hamit COŞKUN
Kant’ın Etik ve Hukuk Yasalarına İlişkin Anlayışı Bağlamında FETÖ’yü Yeniden Değerlendirme
Özet
|
Tam Metin
Günümüzde herhangi bir dine dayandığını belirten cemaat, tarikat vb. toplulukların sayısı artmıştır. Kant, bu tür oluşumların bazılarını hakiki dinsel topluluk olarak görmez. Çünkü hakiki dinsel topluluk hiçbir evrensel ahlâk yasasına aykırı olanı kendisi için meşru görmez. Günümüzde Kant’ın hakiki dinsel olmayan topluluk anlayışına karşılık gelen en uygun örnek Fethullahçı terör örgütüdür. Bilindiği gibi FETÖ ülkemizde etkinliğini kaybetse de birçok ülkede eylemlerine devam etmektedir. Bu çalışmada ahlâk felsefesi tarihinin en önemli filozoflarından Kant’ın etik ve hukuk yasalarına ilişkin anlayışı çerçevesinde terör örgütü FETÖ ele alınmıştır. Kant yaklaşımında hakiki dinsel topluluklar Tanrı’yı, saygı gösterilecek evrensel yasamacı olarak görürler. Bu nedenle kendilerine yapılmasını istemedikleri davranışları başkalarına yapmazlar. Kant’a göre, yasaya saygı göstermek, insana ve aynı zamanda Tanrı’ya saygı göstermektir. Bu nedenle çalışmada Kant’ın etik ve hukuk yasalarına ilişkin anlayışına yer verilmiştir. Çalışmanın son bölümünde FETÖ’nün bazı eylemleri (dinler arası diyalog süreci, 17-25 Aralık süreci, hain darbe girişimi) Kant’ın etiği bağlamında değerlendirilmiştir. Çalışmada, Kant’ın yaklaşımı çerçevesinde değerlendirildiğinde bir dine dayandığını iddia eden FETÖ’nün, dua seanslarında bulunarak düzenli bir biçimde içerikten yoksun ilahi varlıktan dilek dilemekte olan ve sohbetler düzenleyerek insanları köleleştiren methiyeler okuyan uluslararası bir örgüt olduğu sonucuna varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kant; FETÖ; Etik; Hukuk; Dinsel topluluk.
Doç. Dr. Hale ERDEN, Dr. Öğr. Üyesi Ali ERDEN
İlahiyat ve Dinî İlimler Fakülteleri Öğrencilerinin Sosyal Girişimcilik Özellikleri: KKTC Örneği
Özet
|
Tam Metin
Sosyal girişimcilik, özünde sosyalliğe ve girişimciliğe vurgu yapmaktadır. Yalın bir ifadeyle toplumsal sorunları girişimci bakış açısıyla ele almayı içermektedir. Kavrama, sosyal olgusunun kattığı anlam sosyal girişimcilerin toplumsal sorunlarla ilgilenmesidir. İlahiyat ve dinî ilimler alanı toplumsal yaşam ile iç içe bulunmaktadır. Bu fakültelerden mezun olanların büyük çoğunluğu öğretmen olmaktadırlar. Alan yazında bu bölümlerde okuyan veya mezunlar olanların sosyal girişimcilik özelliklerine dönük bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı, KKTC’de bulunan ilahiyat fakültesi ve dinî ilimler fakültesi öğrencilerinin sosyal girişimcilik özelliklerini çeşitli değişkenler açısından belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2017-2018 öğretim yılı Yakındoğu Üniversitesi ve Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitesi dinî ilimler fakültelerinde öğrenim görmekte olan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmaya veri elde etmek amacıyla Konaklı ve Göğüş (2013) tarafından geliştirilmiş olan aday öğretmenlerin sosyal girişimcilik özellikleri ölçeği kullanılmıştır. Ölçek, risk alma, özgüven ve kişisel yaratıcılık olmak üzere 3 boyuttan ve 21 maddeden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri frekans, yüzde, t Testi ve ANOVA ile analiz edilmiştir. Analizlerde IBM SPSS 23.0 programı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin sosyal girişimcilik düzeyleri yüksek bulunmuştur. Anlamlılık testi sonucunda not ortalaması yükseldikçe yaratıcılığın yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca, hiç kitap okumayanlara göre ayda 1-4 kitap okuyanların çok daha yaratıcı oldukları bulunmuştur. Kişiler arası ilişkilerin özgüven boyutunda vasat olanla iyi olan arasında ve vasat olanla çok iyi olanlar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur.
Anahtar Kelimeler: Girişimcilik; Sosyal girişimcilik; İlahiyat; Dinî ilimler; Öğretmen adayı.
Dr. Öğr. Üyesi Feyzi KAYSİ, Doç. Dr. Aysun GÜROL
Kontrol ve Otomasyon Teknolojisi Programının Değerlendirilmesinde Çoklu Bakış Açıları
Özet
|
Tam Metin
Türkiye’de meslekî eğitimin verildiği kurumlardan birisi de meslek yüksekokullarıdır. Meslek yüksekokulları çok sayıda mesleki program yer almaktadır. Bu programların değerlendirilmeleri, programların hâlihazırdaki durumunun ortaya çıkarılması açısından önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı; öğretim elemanı, öğrenci, mezun ve istihdam sağlayıcıların kontrol ve otomasyon teknolojisi programına yönelik bakış açılarını belirlemektir. Çalışma nitel tekniklerle yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında; birinci aşamada yarı-yapılandırılmış görüşme formları ile katılımcılarla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu katılımcılar, meslekî dersleri vermekte olan öğretim elemanları, öğrenciler, program mezunları ve işyeri temsilcileri şeklinde gruplandırılmıştır. İkinci aşamada, program öğrencilerinin yaz dönemlerinde stajlarını yaptıkları firmalardaki yetkililerle görüşülerek stajyerlerin istihdam edilme durumları incelenmiştir. Verilerin analizinde tematik analiz kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçları arasında, program mezunlarının meslekî yeterliliklerinin firmalarda çalışmaya yeterli olduğu yer almıştır. Mezunların meslekî ilgilerinin yeterli düzeyde olduğu belirlenmiştir. Ayrıca stajyerlerin, aynı firmada istihdam edilmek istendiği sonucuna da ulaşılmıştır. Program ve sektör arasındaki işbirliklerinin arttırılması gerektiği ve işbirliklerinin öğretim elemanı, öğrenci, mezun ve firmalara çok sayıda faydaları olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte yaşanan bazı sorunların meslekî eğitimi olumsuz etkilediği ve bu sorunların çözüme kavuşturulması gerektiği sonucu ortaya çıkmıştır.
Anahtar Kelimeler: Meslekî eğitim; Meslek yüksekokulu; Kontrol ve Otomasyon Teknolojisi Programı; Program değerlendirme; Sektörel işbirlikleri.
Dr. Öğr. Üyesi Bilge KUŞDEMİR-KAYIRAN, Dr. Öğr. Üyesi Melike ÖZYURT
Sınıf Öğretmenlerinin Özel Alan Yeterliklerini Kazanma Durumlarının Öğretmenlik Eğitimlerine ve Meslekî Deneyimlerine Göre İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada, sınıf öğretmenlerinin özel alan yeterliklerini kazanma durumlarının, aldıkları öğretmenlik eğitimine ve meslekî deneyimlerine göre incelenmesi amaçlanmıştır. Genel tarama modelindeki araştırmanın örneklemini, 2019-2020 öğretim yılı güz yarıyılında, Gaziantep ili merkez ilçelerindeki 32 ilkokulda görev yapmakta olan 480 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen “Sınıf Öğretmenliği Özel Alan Yeterlikleri Öz-Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır. Veriler, tek yönlü varyans analizi ve bağımsız gruplar t Testi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin özel alan yeterliklerini, öğretmenlik eğitiminden çok meslekî deneyimle kazandıkları belirlenmiştir. Araştırmada ayrıca, öğretmenlerin özel alan yeterliklerini öğretmenlik eğitimi ile kazanma durumlarına ilişkin öz değerlendirme puanlarının cinsiyet ve kıdeme göre anlamlı farklılık göstermediği belirlenmiştir. Özel alan yeterliklerini, meslekî deneyimle kazandığını belirten öğretmenlerin öz-değerlendirme puanları ise cinsiyete göre anlamlı farklılaşmazken, kıdeme göre meslekî deneyimi yüksek olanlar lehine anlamlı farklılık göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Öğretmen yetiştirme; Sınıf öğretmenliği; Özel alan yeterliği; Meslekî deneyim.