Prof. Dr. Gönül KIRCAALİ-İFTAR
Otizm Spektrum Bozukluğu Tanılı Çocuklara Yönelik Yoğun Davranışsal Uygulama Oturumlarına Hazırlık İşlemi Olarak ‘Oturum-Öncesi Eşleştirme’
Özet
|
Tam Metin
Yoğun davranışsal uygulama; otizm spektrum bozukluğu tanılı çocuklarla, uygulamalı davranış analizi ilkelerine dayalı olarak, haftada 20-40 saat süreyle ve ağırlıklı olarak ayrık-denemelerle öğretim düzenlemesiyle evde ya da kurumda yürütülen öğretim uygulamasıdır. Yoğun davranışsal uygulama ve ayrık-denemelerle öğretim, OSB tanılı öğrencinin uzun sürelerle öğretim etkinliğine katılmasını ve yerinde oturmasını; ayrıca, uygulamacının talep ettiği çok sayıda tepkiyi yerine getirmesini gerektirmektedir. Bu nedenle, yoğun davranışsal uygulamanın yürütüldüğü öğretim ortamı, öğretimi yürüten uygulamacı ve öğretimde yer alan araç-gereçler öğrenci için itici uyaran özelliği kazanabilmektedir. Dolayısıyla, yoğun davranışsal uygulama sırasında çeşitli davranış sorunlarıyla çok sık karşılaşılmaktadır. Öğrenciyle bağ kurmak, istenmeyen etkinliğin iticiliğini azaltma amacına hizmet eden bir öncül-temelli düzenleme olarak alanyazında yer almakta olup; oturum-öncesi eşleştirme, yoğun davranışsal uygulama için geliştirilmiş olan özel bir bağ kurma işlemidir. Oturum-öncesi eşleştirmede, öğrenci için yeni olan uygulama ortamı, uygulamacılar ve uygulama araç-gereçleri olumlu pekiştireçlerle eşleştirilerek öğrencinin ilk kez katılacağı öğretimin iticiliğini azaltıp öğrencinin öğretime sorunsuzca katılım olasılığını artırmak hedeflenir. Bu makalenin amacı, oturum-öncesi eşleştirmeye ilişkin alanyazında yer alan araştırmaları ve uygulama sürecini tanıtmaktır.
Anahtar Kelimeler: Otizm spektrum bozukluğu; Uygulamalı davranış analizi; Yoğun davranışsal uygulama; Ayrık denemelerle öğretim; Bağ kurma; Oturum-öncesi eşleştirme.
Arş. Gör. Şeyda YILDIRIM-PARLAK, Arş. Gör. Sevim KARAHAN, Arş. Gör. Kübra DEMİRÖZ, Doç. Dr. Latife ÖZAYDIN
Kovid-19 Salgını Sürecinde Özel Gereksinimli Çocukları Olan Ebeveynlerin İhtiyaçları
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışma Gaziantep ilinde karantina günlerini 2-20 yaş arasındaki özel gereksinimli çocuklarıyla birlikte evlerinde geçiren ebeveynlerin ihtiyaçlarını ve sunulan hizmetler hakkındaki görüşlerini belirlemeyi amaçlamıştır. Salgın tüm dünya ülkelerini etkileyen küresel bir krize dönüşmüştür. Çalışma, nitel araştırma yaklaşımı çerçevesinde olgu bilim (fenomenoloji) deseni ile yürütülmüştür. Çalışmanın katılımcıları, kolay ulaşılır durum örneklemesi yöntemi ile ilin öğrenci sayısı açısından en yoğun olduğu bir özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine çocukları devam eden 273 ebeveyndir. Katılımcıların %30’u bedensel yetersizliği, % 25’i zihin yetersizliği ve %16’sı otizm spektrum bozukluğu olan çocukların ebeveynleridir. Elde edilen veriler araştırma soruları ve betimsel analiz ile değerlendirilmiştir. Ebeveynlerin ihtiyaçlarının eğitim, sosyal ve psikolojik destek, çocuk bakım desteği, ekonomik destek, sağlık ve terapi hizmetleri olduğu görülmüştür. Bu süreçte ebeveynler, en çok özel eğitim öğretmenlerinin desteğine ihtiyaç duymuşlardır. Ebeveynlerin çoğu merkezde görevli özel eğitim öğretmenleri tarafından öğrencilerin bireysel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan ödev ve etkinlikleri ve sosyal medya aracılığıyla kendilerine sunulan eğitim paylaşımlarını yararlı bulmuşlardır.
Anahtar Kelimeler: Kovid-19; Çevrim içi; Aile ihtiyaçları; Olgu bilim; Özel gereksinimli çocuklar; Özel eğitim öğretmeni.
Prof. Dr. Betül TİMUR, Elif İNANÇLI
Ortaokul Öğrencilerinin STEM’e ve Artırılmış Gerçeklik Uygulamalarına Yönelik Tutumlarının İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı ortaokul öğrencilerinin STEM’e ve artırılmış gerçeklik uygulamalarına yönelik tutumlarının incelenmesidir. Araştırmada yakınsayan paralel karma yöntemi kullanılmıştır. Araştırma Marmara Bölgesi’nde bir ilde bulunan iki devlet okulunun 5, 6, 7 ve 8. sınıfında eğitim görmekte olan toplamda 504 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, artırılmış gerçeklik uygulamalarına yönelik derinlemesine bilgi almak amacıyla üçü 7. sınıf, ikisi 5. sınıf, üçü 6. sınıf ve ikisi 8. sınıfta eğitim gören toplam 10 öğrenci ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın bulguları incelendiğinde, öğrencilerin 21. yüzyıl becerileri boyutu ile matematik, fen, mühendislik ve teknoloji boyutu ve AG uygulamalarını yeterli derecede bilmedikleri ve bu uygulamalara dahil olmadıkları tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Artırılmış gerçeklik (AG); Bilişim; Fen bilimleri; Ortaokul öğrencileri; STEM.
Doç. Dr. Süleyman DOĞAN
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlikte Ney (Mevlânâ’nın Mesnevî’sinde) Metaforu ile Telkin
Özet
|
Tam Metin
Metafor kullanımı insanlık tarihi kadar eskidir. Bütün kültürlerde metafor kullanılmasına karşılık bazı kültürlerde daha yaygın kullanılmaktadır. Toplum merkezli olma özelliği ağır basan Türk kültüründe metaforların psikolojik danışmada kullanımının bireysel merkezli kültürlere göre önemi daha fazladır. Kültürümüzde önemli metaforlardan biri olan “Ney” pozitif psikolojik telkinde iki manâya gelmektedir. Birincisi hikâyede birey için ayna modeli görmesi, ikincisi ise bireyin gelecek yordamasıyla birlikte kendini hikâyede bulmasıdır. “Ney” kendi kendini telkin eden bir rol-model olarak ortaya çıkar. Bu çalışmada danışan ve danışman arasında gerçekliğin yapılandırılmasında terapötik bir araç olarak “Ney” metafor kullanımı ve metafor kullanımının olumlu sonuçları üzerinde durulmuştur. Mesnevî’nin ilk 18 beyti “Ney”le ilgilidir ve özellikle ilk beyti de “Ney” metaforuyla başlamaktadır. Bu çalışmada nitel tarama yöntemi kullanılmıştır. “Ney” en çok ayrılık ve aşk kavramları için kullanılmıştır. Aşığın olgunlaşması aşkın ateş çemberinden ve tecrübesinden geçmesine bağlanmış ve bir eğitim aracı olarak kabul edilmiştir. Mevlânâ’nın felsefesinde “Ney,” insan-ı kâmil’in, belirli aşamalardan geçen olgunlaşmış insanın sembolü olarak kullanılmıştır. “Ney”in en önemli metaforu cennetten kopmuş insana benzetilmiş olmasıdır. İnsanın tekrar cennete dönebilmesi amacıyla kâmil bir mümin olması için çaba sarfetmesi telkin edilmektedir. “Ney”in psikolojik danışmanlık ve rehberlikte telkin ve terapi aracı olacağı bulgusuna ulaşılmış ve rehberlikte bir telkin aracı olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Psikolojik danışmanlık; Ney; Mesnevî; Metafor; Telkin.
Arzu ANIL, Dr. Öğr. Üyesi Ş. Şenay İLİK
Engelli Çalışanların İşyeri ve İşverenine Yönelik Görüşlerinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı, engelli çalışanların iş yeri ve işverenine yönelik görüşlerini belirlemektir. Engelli çalışanların işverenlere yönelik görüşlerinin belirlenmesinde nitel araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırma örneklemini Konya ili Selçuklu, Meram ve Ereğli ilçelerinde özel sektörde ve devlet kurumundaki 26 iş yerindeki 35 engelli çalışan oluşturmaktadır. Engelli çalışanların görüşleri yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla alınmış ve nitel-betimsel içerik analizleri yapılmıştır. Araştırma sonunda on dört engelli çalışan işverenlerin sorunlara yaklaşımı konusunda işverenlerin işlerle ilgili olarak görev paylaşımı yaptıklarını, iş yükünü azalttıklarını, öğrenme süresi
tanıdıklarını, işin öğretimini yaptıklarını ifade etmişlerdir. Beş engelli çalışan ise işverenlerin iş yerinde kendilerine sormadan işler verdiklerini, görev dağılımında adil davranmadıklarını, işleri tek başına yaptıklarını ya da işverenlerin, kendilerinin sahip olduğu yeterlilikler, engel türü ve seviyeleri dışında işler verdiklerini dile getirmişlerdir. Araştırma sonuçları doğrultusunda engelli bireylerle ilgili okuldan iş hayatına geçiş sürecine yönelik geçiş dönemi programları düzenlenmesi önerilebilir.
Anahtar Sözcükler: Engelli birey; Engelli çalışan; İstihdam.
Dr. Muhammet İbrahim AKYÜREK
Veli Görüşlerine Göre Okul Yöneticilerinin Yönetim Becerilerinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı, veli görüşlerine göre okul yöneticilerinin yönetim becerileri düzeyini belirlemektir. Bu araştırmada veli görüşlerine göre okul yöneticilerinin yönetim becerileri düzeyini belirlemeye yönelik kesitsel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini, 511 öğrenci velisi oluşturmaktadır. Bu araştırmada, “Yönetim Becerileri Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçek, 2019-2020 eğitim öğretim yılı 2019 Kasım ayı içerisinde, Ankara il merkezindeki 511 veliye araştırmacı tarafından gerekli ön açıklama yapılmak suretiyle uygulanmış ve veriler toplanmıştır. Araştırma sonucunda veli görüşlerine göre okul yöneticilerinin yönetim becerilerinin “katılıyorum”
düzeyinde olduğu görülmüştür. Ayrıca boyutlar bazında veli görüşlerine göre okul yöneticilerinin yönetim becerileri incelendiğinde ise bu hususun insan ilişkileri ve iletişim, veli ve öğrenci desteği, öğretmen desteği, rehberlik ve örgüt geliştirme boyutlarında “katılıyorum” düzeyinde olduğu görülmüştür. Araştırma sonucunda, okul yöneticilerinin yönetim becerileri düzeyi, velilerin cinsiyet, yaş, öğrenim durumu ve meslek sektörü değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Okul yöneticilerinin velilerle iletişim ve etkileşimi de kapsayacak biçimde etkili yönetim becerilerine sahip olmaları amacıyla velilerle iş birliğinin olduğu ortamlar oluşturulabilir ve sosyal etkinlikler düzenlenebilir.
Anahtar Kelimeler: Okul; Yönetici; Yönetim; Yönetim becerileri; Öğrenci velisi.
Dr. Öğr. Üyesi Nuray ÖNCÜL, Dr. Öğr. Üyesi Çimen ACAR, Doç. Dr. Aysun ÇOLAK, Prof. Dr. Şerife YÜCESOY-ÖZKAN, Doç. Dr. Funda AKSOY, Dr. Öğr. Üyesi Özlem DALGIN-EYİİP, Dr. Öğr. Üyesi Sunagül SANİ-BOZKURT, Dr. Öğr. Üyesi Fidan Güneş GÜRGÖR-KILIÇ
Zihin Engelliler Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Beklentilerinin Belirlenmesi
Özet
|
Tam Metin
Öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğinden beklentilerinin belirlenmesi, nitelikli öğretmen yetiştirme arayışlarına katkı sunması açısından önem taşımaktadır. Bu araştırma, Zihin Engellileri Öğretmenliği Programı’ndaki öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine ilişkin beklentilerinin ortaya konması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma, betimsel desen kullanılarak tasarlanmıştır. Araştırmanın evreni, bir devlet üniversitesinin Eğitim Fakültesi Zihin Engelliler Öğretmenliği Lisans Programı’nda son sınıfa devam eden ve hâlihazırda Öğretmenlik Uygulaması I dersine kayıt yaptırmış 78 öğretmen adayıdır. Veriler, yarı-yapılandırılmış görüşme tekniğiyle toplanmış, betimsel olarak analiz edilmiştir. Bulgular, öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğinden sosyal, ekonomik, meslekî gelişim, yasal ve yönetsel düzenlemeler açısından beklentileri olduğunu göstermektedir. Öğretmen adaylarının meslekten öncelikli beklentileri arasında; saygın role sahip olma gibi sosyal beklentiler, yüksek maaş ve ekonomik ayrıcalıklar gibi ekonomik beklentiler, hizmet-içi eğitim, seminer ve konferanslara katılma gibi meslekî gelişim beklentileri ve kıyafet serbestliği ya da alan dışı atamaların yapılmaması gibi yasal ve yönetsel düzenleme beklentileri yer almaktadır. Bulgular, öğretmen adaylarının mesleğe ilişkin sosyal, ekonomik ve meslekî gelişim beklentileriyle ilgili daha önce elde edilen araştırma bulgularıyla da örtüşmektedir.
Anahtar Kelimeler: Zihin engelliler öğretmenliği; Öğretmen yetiştirme; Öğretmen adayları; Öğretmenlik mesleği; Yarı-yapılandırılmış görüşme; Betimsel desen.
Dr. Yasemin YÜZBAŞIOĞLU, Prof. Dr. Kezban TEPELİ
Küçük Çocuklar için Büyük Matematik Eğitim Programının 36-48 Aylık Çocukların Matematik Becerilerine Etkisinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada Küçük Çocuklar için Büyük Matematik Eğitim Programı-KÇBMEP (Big Math for Little Kids)’nın 36-48 aylık çocukların matematik becerisine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Konya ilinde Millî eğitime bağlı iki farklı okul öncesi eğitim kurumundaki 36-48 aylık çocuklar katılmışlardır. Araştırmada 15’i deney grubu, 15’i ise kontrol grubuna atanmış 30 çocukla çalışılmıştır. Bu araştırmanın bağımsız değişkeni 36-48 aylık okul öncesi eğitim kurumuna devam eden çocuklara verilen Big Math for Little Kids (Küçük Çocuklar için Büyük Matematik) isimli matematik eğitim programıdır. Bağımlı değişkeni ise matematik becerileridir. Araştırma bağımsız değişkenin bağımlı değişkeni etkileyip etkilemediğini ortaya koyacak şekilde desenlenmiştir. Bu araştırmada yarı deneysel modellerden eşitlenmemiş kontrol gruplu model ile çalışılmıştır. Çalışmada TEMA 3 Matematik Yetenek
Testi kulanılmıştır. Öntest için A formu, sontest için B formu ve izleme testi için A formu kullanışmıştır. Çalışmanın başında hem kontrol grubuna hem de deney grubuna öntest olarak Tema 3-A Matematik Yetenek Testi uygulanmıştır. Deney grubunu oluşturan çocuklara verilen 16 haftalık eğitimin ardından hem deney hem de kontrol grubuna sontest olarak TEMA 3-B Matematik Yetenek Testi uygulanmıştır. Araştırmada izleme testi olarak TEMA 3-A Matematik Yetenek Testi ise sontest uygulamasının ardından bir ay sonra deney grubunu oluşturan çocuklara uygulanmıştır. Elde edilen veriler Mann-Whitney U ve Wilcoxon testleri ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, deney grubundaki çocuklar erken matematik becerilerini değerlendiren testlerde kontrol grubunu oluşturan çocuklara göre daha başarılı olmuşlardır. Sonuç olarak KÇBMEP’nin 36-48 aylık çocukların matematik beceri gelişiminde etkili olduğu bulunmuştur.
Anahtar Sözcükler: Erken matematik; Okul öncesi dönem; Matematik eğitimi; Matematik becerileri; Küçük çocuklar için büyük matematik eğitim programı.
Dr. Öğr. Üyesi Nuran BAŞOĞLU
Çocuk Edebiyatında Sanata Yolculuk: Müze Eğitimi
Özet
|
Tam Metin
Son yıllarda önemi ve gerekliliği anlaşılan müze eğitiminin çocuklara ve gençlere sağlayacağı birçok yarardan bahsetmek mümkündür. Müze eğitimi bireye öncelikle kendi kültürünü ve farklı milletlerin kültürlerini tanıma imkânı yani kültürel farkındalık kazanma şansı sunar. Estetik gelişimi ve değer eğitimini de destekleyecek olan müzelerin çocuk yaşlarda keşfedilmesi ve sanata olan ilginin bu yolla artırılması sağlanabilir. Bu amaçla çalışmada tarama yöntemi ile çocuk edebiyatında müze eğitimini konu edindiği belirlenen on üç kitap döküman incelemesi yapılarak incelenmiş ve elde edilen veriler betimsel analiz ile sunulmuştur. Kitaplar; müze gezisi odaklı yazılanlar,
kendi müzesini oluşturma fikriyle yazılanlar, etkinlik ve uygulama odaklı yazılanlar olmak üzere üç başlıkta sınıflandırılmıştır. Kitapların; bir müze gezisinde uyulması gereken kuralları aktardığı, dünyadaki ve ülkemizdeki müzeleri ve sanat eserlerini tanıtmayı başardığı görülmüştür. Ayrıca kitaplarda müzelerin eğlenceli ve hayal gücünü harekete geçiren mekânlar olduğu vurgusu yapılarak olumlayıcı bir bakış açısı oluşturulmuştur.
Sonuç olarak çocuklar için yazılan kitapların öğretmenler ve ebeveynler tarafından müze eğitiminde kullanılabilecek rehber niteliğinde eserler olduğu belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Çocuk edebiyatı; Müze eğitimi; Sanat ve çocuk; Çocuk müzesi; Çocuk kitapları.
Dr. Öğr. Üyesi Hatice ÖZASLAN, Arş. Gör. Dr. Melek BABA-ÖZTÜRK
Çocukları İlkokula Başlayan Ebeveynlerin Okula Hazırbulunuşluk ve Okula Uyum Süreci Hakkındaki Görüşleri
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada çocukları ilkokula başlayan ebeveynlerin okula hazırbulunuşluk ve okula uyum süreci hakkındaki görüşlerini belirlemek amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji desenine örnek teşkil eden araştırmaya, 2018-2019 eğitim öğretim yılında çocuğu ilkokula başlamış 20 ebeveyn katılmıştır. Katılımcıların belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden homojen örnekleme kullanılmıştır. Araştırma verileri araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formuyla elde edilmiştir. Veriler yüz yüze görüşme tekniğiyle toplanmış ve içerik analizi yoluyla çözümlenmiştir. Araştırma bulguları, okula hazırbulunuşluk ve
okula uyum süreci olmak üzere iki ana tema altında toplanmıştır. Araştırma sonuçları ebeveynlerin hazırbulunuşluğu farklı gelişim alanlarına vurgu yapacak şekilde tanımladıklarını ve çoğunluğunun sosyal-duygusal gelişim alanını öne çıkaran açıklamalar yaptıklarını ortaya koymuştur. Ebeveynler ilkokula başlayacak çocukların özellikleri hakkında beş ayrı kategoride toplanan çok sayıda beceri ve yeterlilikten söz etmekle birlikte sosyal-duygusal gelişim alanı ile öz bakım becerilerini daha çok vurgulamışlardır. Ebeveynlerin çocuklarının okula uyum süreçleri hakkındaki görüşleri incelendiğinde ise bu süreçte çocuklarında olumlu ve olumsuz pek çok davranış özlemlediklerini belirtmişlerdir. Okul yönetimi ve öğretmenlerin çocuklarının okula uyumlarını sağlamaya yönelik farklı çalışmalar yaptıklarından söz etmiş ve bu sürecin sağlıklı atlatılabilmesi için okul-aile iş birliğinin önemini vurgulamışlardır. Elde edilen bulgular literatür ışığında tartışılmış ve çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Okula hazırbulunuşluk; Okula uyum; Ebeveyn; İlkokul birinci sınıf öğrencisi; Nitel araştırma.
Arş. Gör. Dr. Caner KASAP, Prof. Dr. Yasemin ERGENEKON
Zihin Yetersizliği Olan Bireylere İş ve Meslek Becerilerinin Öğretimine Yönelik Türkiye’de Yapılan Tek-Denekli Araştırmaların İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Zihin yetersizliği olan bireylerin yaşamlarını bağımsız bir biçimde sürdürebilmelerin-deki ölçütlerden biri istihdam edilmeleridir. Bunun için de bu bireylerin iş, meslek ve çalışma becerilerine sahip olmaları gerekmektedir. Bu araştırmanın amacı, zihin ye-tersizliği olan bireylere iş ve meslek becerilerinin kazandırılmasına yönelik gerçek-leştirilmiş ulusal alanyazındaki tek-denekli araştırmaları betimsel olarak analiz etmek ve “Tek-Denekli Araştırmalar Niteliksel Ölçütleri” açısından değerlendirmektir. Bu araştırmalara ulaşmak için ulusal veri tabanları taranmış ve bu inceleme sonucunda 23 araştırmaya ulaşılmıştır. Dâhil etme ve hariç tutma ölçütlerine göre sekiz araştırma çalışmaya dâhil edilmiştir. Bu araştırmalar demografik (katılımcı, ortam, öğretim dü-zenlemesi vb.) ve metodolojik (bağımlı ve bağımsız değişken, araştırma modeli, etki-lilik, genelleme, izleme, sosyal geçerlik vb.) özelliklerine ilişkin olarak tablo ve grafik üzerinde analiz edilmiş ve elde edilen sonuçlar yorumlanmıştır. Bunun yanı sıra araş-tırmalar Horner ve meslektaşlarının (2005) geliştirdiği “Tek-Denekli Araştırmalar Ni-teliksel Ölçütleri”ne göre de değerlendirilmiştir. Özetle, (a) iş ve meslek becerilerinin zihin yetersizliği olan bireylere okul dönemi içerisinde öğretimini hedefleyen araştır-maların olduğu, (b) eşzamanlı ipucuyla öğretim, sabit bekleme süreli öğretim, video modelle öğretim ve kafe garsonluğu eğitim programının hedeflenen becerileri öğret-mek üzere kullanıldığı, (c) araştırmaların birebir öğretim düzenlemesiyle gerçekleşti-rildiği, (d) araştırmaların Horner ve meslektaşlarının (2005) geliştirmiş olduğu “Tek-Denekli Araştırmaların Niteliksel Ölçütleri” içerisinde olan 21 ölçütün 15’i ve 19’u arasındaki ölçütleri karşıladıkları görülmektedir. Buna göre ulusal alanyazında zihin yetersizliği olan bireylere iş ve meslek becerilerinin kazandırılmasını hedefleyen araş-tırmaların kalitelerinde bir artış eğiliminin olduğu söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Zihin yetersizliği olan bireyler; İş ve meslek becerileri; Tek-de-nekli araştırmalarda niteliksel ölçütler; Betimsel analiz.
Doç. Dr. Betül DÜŞÜNCELİ, Doktorant Beyza Nur TUFAN, Uzm. Psk. Dan. Gamze DEMİREL
Psikolojik Danışman Adaylarının Duygusal Zekâ Düzeyleri ile Psikolojik Danışma Öz-Yeterliklerinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Psikolojik danışmanların mesleklerinin gerekliliklerini yerine getirme sürecinde sahip olması gereken özellikler uzun süredir araştırmaların konusu olma özelliğini taşımaktadır. Buradan hareketle araştırmada psikolojik danışman adaylarının duygusal zekâ düzeyleri ile psikolojik danışma öz-yeterlikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca psikolojik danışman adaylarının duygusal zekâ düzeylerinin ve psikolojik danışma öz-yeterliklerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi araştırmanın amaçlarından bir diğerini oluşturmaktadır. Araştırmaya Sakarya Üniversitesi, Düzce Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi ve Sabahattin Zaim Üniversitesi olmak üzere
dört üniversiteden toplam 200 psikolojik danışman adayı gönüllü katılım sağlamıştır. Psikolojik danışman adayları adı geçen üniversitelerin Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık lisans programlarının son sınıflarında öğrenim görmekte olan ve “Bireyle Psikolojik Danışma Uygulamaları” dersini almış öğrencilerden oluşmaktadır. Araştırma kapsamında veriler, Schutte Duygusal Zekâ Testi ve Psikolojik Danışma Öz-Yeterlik Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırmada tarama yöntemi uygulanmış olup, veriler SPSS programında analiz edilmiştir. Verileri test etmek için Spearman Sıra Farkları korelasyon analizi ve Mann Whitney U Testi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda psikolojik danışman adaylarının duygusal zekâ düzeyleri ile psikolojik danışma öz-yeterlikleri alt ölçekleri (yardım becerileri öz-yeterliği, oturum yönetmeye ilişkin öz-yeterlik ve zorluklara ilişkin öz-yeterlik) ve psikolojik danışma öz-yeterlikleri ölçeği toplam puanları arasında pozitif yönde orta düzeyde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca kadınların yardım becerileri öz-yeterliği puanlarının erkeklerin puanlarından; gönüllü staj faaliyetlerine katılmış olanların duygusal zekâ düzeyleri ve yardım becerileri öz-yeterliklerinin diğerlerinden istatistiksel olarak dahayüksek olduğu görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Psikolojik danışman adayı; Duygusal zekâ; Psikolojik danışma öz-yeterliği; Yardım becerileri öz-yeterliği; Oturum yönetmeye ilişkin öz-yeterlik;Zorluklara ilişkin öz-yeterlik.
Dr. Öğr. Üyesi Özgül ALDEMİR-FIRAT
Küçük Grup Öğretim Düzenlemesiyle
Zincirleme Beceri Öğretiminin Yapıldığı
Araştırmaların İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Gelişimsel yetersizliği olan bireylere gereksinimleri olan hedef becerilerin öğretimi sürecinde etkili yöntemlerin kullanması önemlidir. Etkili yöntemlerle bireylere öğre-tim sunulması sürecinde uygulamacılar birebir öğretim düzenlemesini ve küçük grup öğretim düzenlemesini kullanabilmektedirler. Alanyazında küçük grup öğretim dü-zenlemesinin, birebir öğretim düzenlemesine kıyasla bazı avantajlarının olduğu belir-tilmektedir. Küçük grup öğretim düzenlemesinde bireyler gözleyerek öğrenme fırsa-tına sahip olabilmektedirler. Bu makalede zincirleme becerilerin öğretimi sürecinde küçük grup öğretim düzenlemesinin kullanıldığı ve gözleyerek öğrenmeye ilişkin planlamanın yapıldığı araştırmaların incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında ulaşılan araştırmalar kapsamlı bir şekilde analiz edilmiş ve “tek-denekli araştırmalar niteliksel ölçütleri” açısından değerlendirilmiştir. İncelenen araştırmalar sonucunda küçük grup öğretim düzenlemesinin gelişimsel yetersizliği olan bireylerin zincirleme becerileri edinmelerinde etkili olduğu görülmüştür. Ayrıca bu araştırmalarda grup üyelerinin gözleyerek diğer grup üyelerinin becerilerini de öğrendikleri belirlenmiştir. Bu bağlamda elde edilen bulgular alanyazın çerçevesinde tartışılarak uygulamacılara ve araştırmacılara yönelik önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Küçük grup öğretim düzenlemesi; Gözleyerek öğrenme; Zincirleme beceriler; Tek-denekli araştırmalarda niteliksel ölçütler; Gelişimsel yetersizliği olan bireyler.
Gözde URAL, Prof. Dr. Gülümser GÜLTEKİN-AKDUMAN, Dr. Merve ŞEPİTCİ-SARIBAŞ
Okul Öncesi Çocuklarının Akran Zorbalığına Maruz Kalma Düzeylerinin Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Araştırmanın amacı; cinsiyetin, yaşın, kardeş sayısının, ebeveynlerin yaşlarının, öğrenim
durumlarının, mesleklerinin ve aile türünün okul öncesi çocukların akran zorbalığına
maruz kalma düzeylerini etkileyip etkilemediğini ortaya koymaktır. Bu bağlamda
çalışmanın örneklem grubunu, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Ağrı ilinin
Patnos ilçesinde yer alan 48 ay üzeri 155 okul öncesi çocuğu oluşturmuştur. Çalışmada
veri toplama araçları olarak “Kişisel Bilgi Formu” ve “Akran Şiddetine Maruz
Kalma Ölçeği” kullanılmıştır. Bu ölçme araçları ile toplanan veriler, SPSS programında
bağımsız değişkenlerin kategori sayısına göre analiz edilmiştir. Veriler, bağımsız
örneklemler için t Testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılarak değerlendirmeye
alınmıştır. Araştırmanın sonucunda, çocukların akran zorbalığına maruz kalma düzeylerinin çocuğun aile yapısına ve babanın öğrenim durumuna göre anlamlı düzeyde
farklılık gösterdiği; çocuğun cinsiyetine, yaşına ve kardeş sayısına, annelerin
öğrenim durumlarına, anne-babaların mesleklerine ve yaşlarına göre anlamlı bir farklılık
göstermediği ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda, öğretmenler tarafından aile eğitim
etkinlikleriyle ebeveynlere akran zorbalığı ve zorbalığı engelleme yöntemleri konusunda
bilgiler verilebilir. Öğretmenler, programlarında akran zorbalığını engelleyebilecek
etkinliklere, çalışmalara ve oyunlara da yer verebilirler. Ayrıca benzer çalışmalar,
araştırmacılar tarafından farklı özelliklerdeki örneklem gruplarıyla farklı şehirlerde
de yapılabilir.
Anahtar Kelimeler: Okul öncesi; Okul öncesi dönem; Çocuk; Akran; Akran zorbalığı
Prof. Dr. Zekerya BATUR, Dr. Öğr. Üyesi Kadir KAPLAN, Doktorant Ertuğrul Ercan
Dil Bilgisi Öğretiminde Bir Etkinlik Önerisi: Ek Çarkı
Özet
|
Tam Metin
Çalışmada sözcükte yapı konusunun öğretimine katkı sağlayacağı düşünülen “Ek
Çarkı” etkinliğinin uygun kuramsal çerçevede sunulması amaçlanmıştır. Tamamlayıcı
karma desen kullanılan çalışmada 2019 Türkçe Öğretim Programı’nda 5. sınıf okuma
temel becerisiyle ilişkilendirilen “Yapım ekinin işlevlerini açıklar.” kazanımı ve “Yapım ekleri ezberletilmez, işlevleri sezdirilir. Kelime türetmenin mantığı kavratılır.”
kazanım altı açıklaması dikkate alınarak öğrencileri kurallarla sıkmayacak, onları da
sürece dâhil edecek eğlenceli bir etkinlik hazırlanmıştır. “Ek Çarkı” etkinliği öncesi
çalışma grubundaki öğrencilerin testten elde ettikleri puanların aritmetik ortalamasının (yüzlük sistemde) x"=67.69 iken etkinlik sonrası uygulanan testin ortalama puanının x"=76.39 olması hedeflenen kazanımın öğrenciler tarafından kazanıldığını göstermektedir. Öğrencilere ait test puan ortalamalarının cinsiyetlere göre anlamlı bir şekilde farklılaşmadığı, puan dağılımından yola çıkarak yapılan sınıflandırma sonucu 23 öğrenciden geçer derecede 1 öğrenci, orta derecede 6 öğrenci, iyi derecede 9 öğrenci, pekiyi derecede ise 7 öğrenci olduğu görülmüştür. Dil bilgisi öğretiminde öğrencileri öğrenme sürecine dâhil etmek amacıyla hazırlanan bu etkinlik önerisinin sözcükte yapı konusunun öğretiminde etkili olacağı; böylece öğrencilerin dil bilgisinde
öğrendiklerini okulda ve okul dışı hayatlarında kullanabilme becerilerinin gelişeceği
düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Dil bilgisi; Dil öğretimi; Etkinlik; Etkinlik yaklaşımı.