Dr. Öğr. Üyesi Muhittin SAĞIRLI
İlk Okuma Yazma Öğretim Sürecine Veli Etkisinin Öğretmen Görüşlerine Göre İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Genel olarak birinci sınıflarda eğitim-öğretime, özel olarak ise ilk okuma yazma öğretim sürecine birçok paydaşın olumlu, olumsuz etkisi söz konusudur. Bu sürecin paydaşları; eğitim-öğretim programı, okul ve çevre, öğretmen, öğrenci; özellik ve hazır bulunuşluk düzeyleri ve aile özelinde velidir. Tüm paydaşların sürece; az çok, olumlu olumsuz, ayrı ayrı veya ortak etkileri söz konusudur. Günümüzde eğitim- öğretim sürecinin önemli paydaşlarından olan ailenin, çocukların okul başarısındaki sorumluluğu, önemi, yeri dolayısı ile çocukların okul başarısındaki etkisi oldukça artmıştır. Artık çocukların okul dışında öğretmenleri olan anne-babaların, okul ve öğretmen ile etkili iletişim ve işbirliği içinde olması gereklilik ötesinde zorunluluktur. Bu sebeple, paydaşlardan birisi olan aile özelinde velinin ilk okuma yazma öğretimine etki ve katkısını belirlemeye yönelik bu araştırma özel öneme sahiptir. İlk okuma yazma öğretim sürecinin önemli paydaşlarından biri olan aile özelinde velinin, sürece çeşitli yönlerden etkisini öğretmen görüşlerine göre incelemek üzere yapılan araştırma, nitel araştırma yöntemi desenlerinden durum çalışması olarak gerçekleştirilmiştir. İlk okuma yazma öğretim sürecinin önemli paydaşlarından biri olan aile özelinde velinin, sürece etkisininin, öğretmen görüşlerine göre incelendiği bu çalışma nitel araştırma yöntemi desenlerinden durum çalışması olarak gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında, araştırmacı tarafından hazırlanan, 6 açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. tırma, uygun ölçüt ve örnekleme yöntemi ile belirlenen ve araştırmaya katılmayı gönüllü olarak isteyen, 2020-2021 eğitim-öğretim yılında İstanbul ilinde devlet ilkokullarında görev yapan 12 sınıf öğretmeni ile görüşülerek gerçekleştirilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde, nitel veri analizi tekniklerinden betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırmada ulaşılan sonuçlardan bazıları şunlardır: Velinin, eğitim- öğretim düzeyinin yüksek olmasının öğrencinin, okul ve ilk okuma yazma öğretimsürecindeki başarısını olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir. İlk okuma yazma öğretiminde uygulanan yöntem-teknik konusunda velinin etkisinin, konuya ilişkin bilgi, ilgi ve özelliklerine göre farklılaştığı belirlenmiştir. Öğretim sürecine veli desteği kadar verilen desteğin doğru olmasının gerektiği belirlenmiştir. İlk okuma yazma öğretim sürecinde öğrencinin başarısına velinin etki ve tepkisinin genel olarak olumlu olduğu, başarısızlık durumuna ise olumsuz olduğu, öğrenci motivasyonunun da bundan etkilendiği belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: İlk okuma yazma öğretimi; Yöntem; Birinci sınıf; Birinci sınıf öğretmeni; Aile; Veli.
Doç. Dr. Seval EMİNOĞLU-KÜÇÜKTEPE, Ecenur Büşra GÜNEŞ
İlkokul İngilizce Öğretmenlerinin Kendi Yabancı Dil Yeterlikleri Hakkındaki Görüşleri
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı ilkokul İngilizce öğretmenlerinin kendi dil yeterliklerine yönelik görüşlerini tespit etmektir. Araştırma ilkokul İngilizce öğretmenlerinin görüşlerini tespit etmek amacıyla karma yöntemde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2019-2020 eğitim öğretim yılında Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde görev yapan ve çalışmaya gönüllü olarak katılan 117 ilkokul İngilizce öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler araştırmacılar tarafından hazırlanan ve geçerlik için uzman görüşünden yararlanılan anket ile Google Forms aracılığıyla online olarak toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 24 paket programı ile analiz edilmiş, yüzde ve frekans tabloları yardımıyla yorumlanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu mesleklerine başladıktan sonra İngilizce dil yeterliklerinde fark görmektedir ve bu fark olumsuz yöndedir. Öğretmenlerin çoğu ders verdikleri kademenin yabancı dil yeterliklerine olumsuz etkisinin olduğunu düşünmektedir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin büyük bir kısmı günlük hayatta İngilizceyi yabancı dizi ve film izleyerek geliştirmeye çalıştıklarını belirtmişlerdir ve birçoğunun okul dışında yabancı dillerini aktif olarak kullanma imkanları yoktur. Araştırmadan elde edilen diğer bir bulgu ise öğretmenlerin %86.3’ünün eğer uzun yıllar ilkokul kademesinde İngilizce öğretmeni olmaya devam ederlerse bu durumun yabancı dil yeterliklerinde ciddi bir olumsuzluğa neden olacağını düşünmeleridir.
Anahtar Kelimeler: İlkokul İngilizce öğretmeni; Yeterlik; Yabancı dil yeterliği; Mesleki yeterlik.
Öğr. Gör. Dr. Esra BAKİLER, Prof. Dr. Sevim CESUR
Lise Öğrencilerinde Hoşgörü Değeri ve Toplumun Farklı Kesimleriyle Karşılaşma Deneyimlerinin İncelenmesi: Çoklu Durum Çalışması
Özet
|
Tam Metin
Değerler ve eğitimi son yıllarda üzerinde önemle durulan konuların başında gelmektedir. Millî Eğitim Bakanlığının da 2010 yılından itibaren değerler eğitimini sistemli bir şekilde uygulaması ve 2017 yılından itibaren de ders müfredatını, değerler ve değerler eğitimini odak noktası alarak planlaması bunu göstermektedir. Değerler eğitimi programlarında önemli görülen ve evrensel kabul edilen değerlerden biri de içerisinde farklı unsurları barındıran toplumların ihtiyacı olarak görülen hoşgörü değeridir. Peki “hoşgörü” ne demektir? Hoşgörü değeriyle bir arada yaşamaları beklenen farklı unsurların toplumsal karşılaşma ve bir arada yaşama deneyimleri nelerdir? Buradan hareketle bu araştırmanın amacı 11. sınıf öğrencilerinin hoşgörü anlayışları ve toplumsal karşılaşma deneyimlerinin incelenmesidir. Bu deneyimleri derinlemesine anlayabilmek için katılımcıların hem yaşantılarının düzenli bir parçası olan formal eğitim sürecinde edindikleri bilgileri hem de okul dışı yaşantıları sonucu edindikleri deneyimleri incelemek gerekmektedir. Bu amaçla araştırma nitel desenlerden çoklu durum desenine göre dizayn edilmiştir. Araştırmanın katılımcılarını toplumun din, sosyo-ekonomik düzey ve etnik köken açısından homojenlik ve heterojenliğini yansıttığı düşünülen üç farklı okulunda eğitim gören otuz bir lise öğrencisi oluşturmaktadır. Veriler odak grup görüşmeleri ve formal eğitimin çerçevesini çizen bazı belgelerin incelemesi yoluyla toplanmıştır. Odak grup tartışmaları ve öğretim programlarının analiziyle her üç grupta ortak olarak ortaya çıkan temalar şöyledir: Hoşgörü Anlayışında Ortaöğretim Programlarıyla Benzeşme ve Farklılaşmalar; Hedef Gruplara ya da Bağlamlara göre Değişen Hoşgörü Anlayışı.
Anahtar Kelimeler: Değerler eğitimi; Gruplararası ilişkiler; Hoşgörü; Önyargı; Ötekileştirme; Toplumsal karşılaşma.
Doç. Dr. Sabahat BURAK, Gülcan ATEŞ
İlkokul Öğrencilerinin Müziğe Yönelik Güdülerinin Müziksel Etkinlikleri Gerçekleştirme Durumlarına Göre İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada, ilkokul öğrencilerinin müzik dinleme, şarkı söyleme ve çalgı çalmaya yönelik güdülerinin onların evdeki müziksel ortamları, öğretmen ve kendilerinin müzik etkinliklerini gerçekleştirme durumlarına göre anlamlı farklılıklar gösterip göstermediğinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. İlişkisel tarama modelinde olan bu araştırmanın katılımcıları, 2019-2020 eğitim-öğretim yılında Antalya ilinin Muratpaşa, Konyaaltı, Kepez ilçelerinden seçilen birer ilkokulda öğrenim görmekte olan ilkokul 2, 3 ve 4. sınıf öğrencilerinden oluşmaktadır. Araştırmada veriler “Müzik Dinlemeye Yönelik Güdü Ölçeği”, “Şarkı Söylemeye Yönelik Güdü Ölçeği”, “Çalgı Çalmaya Yönelik Güdü Ölçeği” ve araştırmacı tarafından hazırlanan Kişisel Bilgi Formu kullanılarak toplanmıştır. Araştırmaya 350 ilkokul öğrencisi katılmıştır (n=350). Araştırmada veriler, betimsel istatistikler, Kolmogorov-Smirnov Testi, Pearson korelasyon katsayısı, etki büyüklüğünün (eta-kare) hesaplaması ve t Testi analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma bulgularına göre öğrencilerin bireysel müzik etkinliklerini gerçek leştirme durumlarına göre; çalgı çalan, müzik dinleyen, şarkı söyleyen, müzik topluluğuna üye olan, çalgısı olan ve evinde müzikli oyuncağı bulunan öğrencilerin müzik dinleme, şarkı söyleme ve çalgı çalmaya yönelik güdülerinin diğer öğrencilere göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin evdeki müziksel ortamlarına göre; evinde aile üyelerinden birinin çalgı çaldığı ve aile üyeleri ile birlikte çalgı çalan, müzik dinleyen ve şarkı söyleyen öğrencilerin; müzik dinleme, şarkı söyleme ve çalgı çalmaya yönelik güdüleri diğerlerine göre anlamlı düzeyde yüksektir. Öğrencilerin öğretmenlerinin sınıf içinde gerçekleştirdikleri müziksel etkinliklere göre; derslerde öğretmeni çalgı çalan ve şarkı söyleyen öğrencilerin; müzik dinleme, şarkı söyleme ve çalgı çalmaya yönelik güdülerinin anlamlı düzeyde yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Müzik; Dinleme; Söyleme; Çalma; Müzik eğitimi.
Arş. Gör. Beyza KIRCA, Prof. Dr. Halil EKŞİ
Birey-Ötesi Benlik Kurgusu Ölçeği Türkçe Formunun Psikometrik Özellikleri
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmada “Birey-Ötesi Benlik Ölçeği”nin Türkçe’ye uyarlanması ve psikometrik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın ilk çalışma grubu dilsel eşdeğerlik analizlerinin gerçekleştirildiği bir vakıf üniversitenin 30 lisans öğrencisinden; ikinci çalışma grubu geçerlik ve güvenirlik analizlerinin gerçekleştirildiği 376 ön lisans ve lisans öğrencisinden, üçüncü çalışma grubu ise ölçüt bağıntılı geçerlik çalışmaları için bir vakıf üniversitenin 108 lisans öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışma kapsamında dilsel eşdeğerlik çalışmaları gerçekleştirilerek dilsel eşdeğerliğin sağlandığı görülmüştür. Sonrasında doğrulayıcı faktör analizi yapılmış ve madde faktör yükleri incelenmiş bir maddenin Türkçe formdan çıkarılması uygun görülmüştür. Çıkarma işleminden sonra tekrar doğrulayıcı faktör analizi ve gerekli modifikasyon gerçekleştirilmiş, 9 maddelik tek boyutlu yapının iyi uyum gösterdiği görülmüştür.
Madde faktör yükleri .30 ile .67 arasında değişmektedir. Cronbach Alfa katsayısı .72 olarak tespit edilmiştir. Düzeltilmiş madde-toplam puan korelasyonları .28 ile .54 arasında değişmektedir. Spearman Brown iki yarı test değeri .72 olarak hesaplanmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda “Birey-Ötesi Benlik Ölçeği” Türkçe formunun dilsel eşdeğerliğe sahip, geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Benlik kurgusu; Birey-ötesi; Benötesi; Dilsel eşdeğerlik; Geçerlik; Güvenirlik; Doğrulayıcı faktör analizi.
Dr. Asiye DURSUN
Ergenlerin Problemli İnternet Kullanımı ve Psikolojik İhtiyaçlarına İlişkin Görüşleri
Özet
|
Tam Metin
İnternet insan hayatının vazgeçilmez bir parçası hâline gelmiştir. Özellikle ergenler interneti yoğun biçimde kullanmaktadır. Ergenlerin interneti yoğun kullanmaları hâlinde problemli kullanım riski ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca ergenler psikolojik ihtiyaçlarını internet üzerinden karşılamayı tercih edebilmektedir. Bu nedenlerle bu araştırma ergenlerin problemli internet kullanımını ve psikolojik ihtiyaçlarına yönelik görüşlerini ortaya koymayı
amaçlamaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik desende tasarlanan araştırma 6’sı kız 5’i erkek olmak üzere toplam 11 ergen katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme soruları ile toplanan veriler Nvivo 12 programı ile analiz edilmiş, internet kullanım nedenleri, internet kullanım sonuçları, internet yoksunluğu hâlinde yaşananlar, internetle karşılanan psikolojik ihtiyaçlar ve internete dair metaforlar
temaları elde edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Problemli internet kullanımı; Psikolojik ihtiyaçlar; Ergen; Nitel araştırma; İnternet bağımlılığı.
Doktorant Hasan KÜTÜK, Doç. Dr. Durmuş ÜMMET
Mizah Yoluyla Başa Çıkma Davranışları ile Mutluluk Düzeyleri Arasındaki İlişkide Çatışma Eylem Stillerinin Aracı Rolü
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmada mizah yoluyla başa çıkma ve mutluluk arasındaki ilişkide çatışma eylem stillerinin aracılık etkisini test etmek amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemi yaşları 18 ile 74 arasında değişen 229’u kadın (%60.3) 151’i erkek (%39.7) toplam 380 yetişkin bireyden oluşmaktadır. Araştırmanın hipotezlerinin test edilmesi amacıyla hiyerarşik regresyon analizi yapılmıştır. Bununla beraber aracı değişkenlerin anlamlılığını göstermek için kullanılan bootstrapping yönteminden de faydalanılmıştır. Araştırma bulguları incelendiğinde, öncelikle mizah yoluyla başa çıkma ile mutluluk arasında pozitif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Mutluluk ile zorlayıcı, kolaylaştırıcı, uzlaştırmacı
ve karşı koyucu çatışma eylem stilleri arasında pozitif yönlü bir ilişki bulunurken kaçınmacı çatışma eylem stili ile bir ilişki bulunamamıştır. Yapılan aracılık analizlerinde mizah yoluyla başa çıkma ile mutluluk arasında zorlayıcı, kolaylaştırıcı, uzlaştırmacı ve karşı koyucu çatışma eylem stillerinin tam aracı role sahip olduğu görülmüştür. Elde edilen tüm bulgular literatür bilgisi ve benzer araştırmalar çerçevesinde
tartışılmış ve bazı öneriler getirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Mizah; Mizah yoluyla başa çıkma; Mutluluk; Çatışma eylemstilleri; Aracılık analizi.
Öğr. Gör. Dr. Melda KILIÇ, Prof. Dr. Fatma TEZEL-ŞAHİN
Okul Öncesi Dönemdeki Roman Çocukların Anne Babalarına Yönelik Algıları
Özet
|
Tam Metin
Çocukların annelik ve babalığa dair ilk bilişsel şemalarında anne babaları önemli bir
rol oynamaktadır. Hayatın ilk yıllarında çocuklar anne ve babalarının davranışlarını
gözlemleyerek annelik ve babalığa ilişkin bir zihinsel model oluşturmaya başlarlar.
Çocuğun yaşadığı çevreye özgü kültürel özellikleri ve davranış örüntülerini oluşturma
sürecinde kritik bir dönem olan okul öncesi dönemde annelik ve babalığa yönelik algılarının
anlaşılmasının önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma okul öncesi dönemdeki
Roman çocukların anne ve babalarına yönelik algılarının incelenmesi amacıyla
yapılmış nitel bir çalışmadır. Çalışmada olgu bilim deseni kullanılmıştır. Çalışma
grubunun belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan ölçüt örnekleme
yöntemi tercih edilmiştir. Çalışma grubunu okul öncesi dönemdeki 30 Roman
çocuk oluşturmuştur. Çalışmanın verileri yarı yapılandırılmış bir görüşme formuyla
toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanmış
“Çocuk Görüşme Formu” kullanılmıştır. Verilerin analizi içerik analizi yöntemiyle yapılmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda çalışmaya katılan okul öncesi dönemdeki
Roman çocukların anne babalarına yönelik algılarının geleneksel toplumsal cinsiyet
rolleri çerçevesinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Okul öncesi dönem; Roman çocuklar; Anne; Baba; Anne ve baba
algısı.
Dr. Öğr. Üyesi Şefika TOPALAK
Çevrilmiş Öğrenme Modelinin Başlangıç Düzeyi Piyano Eğitimine Etkisine Yönelik Öğrenci Görüşleri
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırma çevrilmiş öğrenme modelinin başlangıç seviyesi piyano öğretimindeki etkililiğine yönelik öğrenci görüşlerinin belirlenmesi amacı ile yapılmıştır. Çalışma nitel araştırma yöntemi ile yürütülmüştür. Çalışma grubu amaçlı örnekleme yöntemi ile 2015-2016 eğitim-öğretim yılında KTÜ Fatih Eğitim Fakültesinde Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Öğretmenliği Anabilim Dalında 1. sınıfta öğrenim görmeye başlamış ve daha önce hiç piyano eğitimi almamış üç öğrenciden oluşmuştur. Çevrilmiş öğrenme modeline uygun olarak geliştirilmiş olan bir piyano öğretim programı katılımcılara sekiz hafta süresince uygulanmış ardından yarı yapılandırılmış mülakat yoluyla ulaşılan veriler içerik analizine tabi tutularak sonuçlandırılmıştır. Araştırma sonucunda katılımcıların çevrilmiş öğrenme modeline ilişkin olarak en çok akıllarında kalanları, video desteği, çevrimiçi destek, derse ilişkin kaygıyı azaltma, olarak ifade ettikleri belirlenmiştir. Modelin avantajlarına yönelik ise WhatsApp görüşmelerini belirttikleri, modelin, unutmayı önlediğini, bireysel hızda öğrenme sağladığını, daha çok uygulama yapma fırsatı sunduğunu düşündükleri tespit edilmiştir. Ayrıca samimiyet hissettirdiği, katılımcılarda kaygıyı azalttığı, öğrenci-öğretmen etkileşimini arttırdığı, aktif öğrenme sağladığı, öğrenmeyi daha etkin hale getirdiğini düşündükleri bulgularına ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Çevrilmiş öğrenme; Ters yüz eğitim; Piyano; Başlangıç seviyesi piyano eğitimi; Piyano eğitimi.
Prof. Dr. Hüseyin ÇALIŞKAN, Dr. Güneş KILINÇ, Dr. Yusuf YILDIRIM
Sosyal Bilgiler Öğretmenleri ve Öğretmen Adaylarının Pedagojik İçerik Bilgilerinin (PİB) Değerlendirilmesi Konusunda Öğrenci Görüşleri
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada yedinci sınıf öğrencilerinin sosyal bilgiler öğretmen ve öğretmen adaylarının bilim, teknoloji ve toplum öğrenme alanına ilişkin pedagojik içerik bilgilerini (PİB) nasıl algıladığını karşılaştırmalı bir şekilde ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik yaklaşımın kullanıldığı bu çalışma Sakarya ili Arifiye ilçesinde bir ortaokulda gerçekleştirilmiştir. Araştırma 2018-2019 eğitim öğretim yılı içerisinde ikinci dönem yürütülmüştür. Araştırmanın katılımcıları 19 yedinci sınıf öğrencisidir. Araştırma kapsamında bir öğretmen adayı ve bir sosyal bilgiler öğretmeni yedinci sınıf bilim, teknoloji ve toplum öğrenme alanında yaklaşık bir ay boyunca ders işlemiştir. Öğretmenlerinin PİB’ini değerlendirmeleri için öğrencilere araştırmacılar tarafından hazırlanmış olan bir form doldurtulmuştur. Bu işlemin ardından belirlenen yedi öğrenci ile öğretmenlerinin sahip olduğu PİB hakkında derinlemesine bilgi almak ve onların bu konudaki algılarını ortaya koymak amacıyla görüşmeler yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler betimsel yöntemle analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre öğrencilerin gözünde sosyal bilgiler öğretmenleri ve derslerine giren öğretmen adayının bilim, teknoloji ve toplum öğrenme alanına konu alan bilgisine hâkim olup öğrencilere kazanımlarla ilgili bilgiler vermektedir. Hem ders öğretmeni hem de öğretmen adayı öğrencilerin zorlandığı anlarda konunun anlaşılması için yardımcı olmakta ve öğrenci sorularını uygun biçimde cevaplamaktadır. Öğrencilere göre hem ders öğretmenleri hem de derslerine giren öğretmen adayı öğrenci sınırlarını zorlayıcı sorular sormamakta, konularla ilgili performans ve proje ödevleri vermemektedirler.
Anahtar Kelimeler:Sosyal bilgiler; Pedagojik içerik bilgisi; Program bilgisi; Konu alan bilgisi; Değerlendirme bilgisi.
Dr. Öğr. Üyesi Seda ERZİ
Understanding Schadenfreude through Personality Factors and Relational Aggression
Özet
|
Tam Metin
The purpose of this study was to explain the mediator role of relational aggression between schadenfreude and personality traits through the path model. Dark traits, agreeableness and hostility as personality factors are thought to be related to relational aggression according to General Aggression Model. Thus, the model was proposed by the author which included direct and indirect effects of personality factors on relational aggression and schadenfreude. 306 adults completed an online survey comprising dark triad, Proactive/Reactive Relational Aggression, agreeableness, and hostility scales and author-generated measure of expressed schadenfreude. Path analysis revealed that schadenfreude was predicted by only reactive but not with proactive relational aggression. Moreover, schadenfreude was predicted by the dark triad indirectly through reactive relational aggression. The dark triad was also predicted by agreeableness and hostility. Although reactive and proactive relational aggression were predicted by agreeableness and hostility, only reactive agression had a mediator role between personality traits (agreeableness, dark triad, hostility) and schadenfreude. Findings and implications for the future research were discussed. Limitations of the current study were also mentioned.
Keywords: Dark triad; Relational aggression; Proactive aggression; Reactive aggression; Schadenfreude.
Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Hakkı ERTAN
İnanç, Kültür, Medeniyet ve Hoşgörü Bağlamında Osmanlı Devleti’nin Yönetim Uygulamaları ve Gayrimüslim Kamu Görevlileri: Edirne Örneği
Özet
|
Tam Metin
Osmanlı Devleti, topraklarında yaşayan vatandaşlarının, tarihinin her döneminde, inançlarına saygı gösteren bir devlet anlayışını, uygulamalarla göstermiş bir devlettir. Bu saygı gereği Osmanlı coğrafyasında, her dine mensup insanlar ve bu insanların ibadethanelerini görebilmek olağan bir durumdur. Müslümanların dışında kalan gayrimüslim kesim, hayatın içinde ve her safhasında yer almış ve devletin önemli kesimlerinde görev yapabilmişlerdir. Osmanlı Devleti’nin sosyo-kültürel yapısı içerisinde, mevcut bulunan bütün cemaat ve cemiyetlere eşit muamelede bulunduğu, mevcut belgelerden ve konu ile ilgili, son dönem, Edirne Salnamelerden de anlaşılmaktadır. Edirne’nin Osmanlı asırlarında çok anlamlı bir yeri vardır. Devlete başkent olmuş bu önemli vilayetin, medeniyete mâl olmuş eserleri, hanları, hamamları, camileri ve dünya kültür tarihi açısından önemli işlev görmüş darüşşifası bu vilayetin önemini ayrıca arttırmıştır. Orta çağda engelli bireylerin ve psikolojik travmalar yaşayan insanların akıl almaz işkence gördükleri veya dışlandıkları bir dönemde, Osmanlı coğrafyasında kurulan darüşşifalarda bu kesimlerin, özel eğitim ve bakımlarla tedavi edildikleri bilinmektedir. Tarihî belgeler çerçevesinde araştırdığımız bu çalışmada, Osmanlı devlet yönetiminde uygulanan önemli bir kısım bölgelerin dışında, özel olarak ele alınan Edirne yöresindeki inanç ve ibadet hürriyeti uygulamalarından ve devlet görevinde çalışan gayrimüslim Osmanlı vatandaşlarından örnekler verilecektir. Örnekler, resmî devlet kayıtlarının yazıldığı 1312 ve 1316 hicrî tarihli, dönemin salnameleri ve Osmanlı Arşivi’nden alınan bir kısım belge örnekleri ile sunulmaya çalışılacak ve Osmanlı Devleti yönetim anlayışında, dinî ve kültürel farklılıklardan dolayı ayırımcılık yapılmadığı, belgeler çerçevesinde değerlendirilecektir.
Anahtar Kelimeler: İnanç; Hoşgörü; Osmanlı devleti; Gayrimüslimler; Edirne.
Prof. Dr. Arzu ÖZYÜREK, Bilim Uzm. Hasan GÜMÜŞ, Hatice KESER
Pandemi Sürecine İlişkin Ortaöğretim Öğrencilerinin Görüşlerinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmada, pandemi sürecinin ortaokul ve lise öğrencilerinin günlük hayat, aile ve arkadaşlık ilişkileri, duygu durumu ve okula bakışı üzerindeki etkilerini incelemek amaçlanmıştır. Çalışma grubunu, kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemiyle kendilerine ulaşılabilen 749 kız ve 610 erkek olmak üzere 1359 ortaöğretim öğrencisi oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında, üçlü derecelendirmeli bir kontrol listesi kullanılmıştır. Verilerin analizinde yüzde ve frekans dağılımından yararlanılmıştır. Sonuç olarak pandemi sürecinde öğrencilerin uyku, beslenme, hareket ve temizlik gibi günlük hayat rutinlerinde önemli değişiklikler olduğu belirlenmiştir. Pandemi sürecinin; öğrencilerin duygu durumlarını olumsuz yönde etkilediği, öğrencilerin arkadaşlarıyla iletişimlerinin azaldığı, arkadaşlarını ve okulda ders yapmayı özledikleri, derslerinden geri kalıp başarısızlık endişesi yaşadıkları belirlenmiştir. Pandemi sürecinin öğrencilerin aile içi ilişkilerini daha çok olumlu yönde etkilediği, yalnız kalma ve hobileriyle ilgilenme fırsatı buldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin dersleri takip edemeyip internet ve bilgisayarda fazla vakit geçirmelerinin aileleri için sorun oluşturduğu, öğrencilerin nasıl vakit geçireceklerini bilemedikleri ve evde kalmaktan bunaldıkları belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Covid 19; Ortaöğretim; Ortaokul; Lise öğrencileri; Pandemi.
Emine YILDIZ-ARIGANOĞLU, Prof. Dr. Mediha SARI
Ortaokul Öğrencilerinde Okul Yaşam Kalitesi Algısı, Okula Aidiyet Duygusu ve Direnç Davranışlarının İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Okul yaşam kalitesi kişinin okuldaki yaşamına ilişkin algısını ifade ederken, okula aidiyet duygusu bireyin kendisini okul toplumuna ait hissetmesi olarak tanımlanabilir. Öğrenci direnç davranışları ise öğrencilerin öğrenme-öğretme sürecinde planlı ve bilinçli olarak hoşlanmadıkları duruma yönelik hareketleridir. Öğrencilerin okul yaşam kalitesi algıları, okula aidiyet duyguları ve direnç davranışları birbirini etkileyen ve birbirinden etkilenen değişkenler olarak ele alınabilir. Bu bağlamda araştırmada farklı sosyoekonomik düzeydeki okullarda eğitim gören 6, 7 ve 8. sınıf okul yaşam kalitesi algılarının, okula aidiyet duygularının ve direnç davranışlarının incelenmesi amaçlanmaktadır. Tarama modelinde betimsel bir çalışma olan araştırmaya 524 öğrenci katılmıştır. Araştırmada “Okul Yaşam Kalitesi Ölçeği”, “Okula Aidiyet Duygusu Ölçeği”, “Öğrenci Direnç Davranışları Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistikler, MANOVA testi, ANOVA testi, korelasyon ve regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin okul yaşam kalitesi algısı ile okula aidiyet duygusu arasında pozitif yönde anlamlı ilişki tespit edilirken, okul yaşam kalitesi algısı ile direnç davranışları arasında negatif yönde anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Okula aidiyet duygusu ve direnç davranışları arasında ise negatif yönde anlamlı ilişki tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Okul yaşam kalitesi; Okula aidiyet duygusu; Öğrenci direnç davranışları; Ortaokul; Öğrenci.
Arş. Gör. Dr. Aynur KARABACAK-ÇELİK, Dr. Nuray AŞANTUĞRUL
Üniversite Öğrencilerinde Acının Dönüştürücü Gücü ile Öz-Aşkınlık Arasındaki İlişkinin Yapısal Eşitlik Modeli ile İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı, beliren yetişkinlik döneminde bulunan üniversite öğrencilerinin acının dönüştürücü gücüne ilişkin inançları ile öz-aşkınlıkları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın örneklemini Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi’nin çeşitli bölümlerinde öğrenim görmekte olan ve uygun örnekleme yöntemi ile belirlenen 252 lisans öğrencisi oluşturmaktadır. Katılımcıların yaş ortalamalarının 21 ve standart sapması 2.53’tür. Bu katılımcıların cinsiyete göre dağılımları ise 181’i (%71.8) kadın ve 71’i (%28.2) erkektir. Araştırmada veri toplamak amacıyla Acının Dönüştürücü Gücü Ölçeği ile Öz-Aşkınlık Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, acının dönüştürücü gücü ve öz-aşkınlık arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla Pearson momentler çarpımı korelasyon analizi ve örtük değişkenler arasındaki ilişkilerin belirlenmesi amacıyla yapısal eşitlik modellemesi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda acının dönüştürücü gücü toplam puanı ile öz aşkınlık ölçeğinin kişilerarasıalt boyutu (r=.354, p<.01) ile kendine ait (iç ruh hâli) alt boyutu (r=.329, p<.01) arasında orta düzeyde ve pozitif yönlü anlamlı ilişkiler olduğu görülmüştür. Ayrıca acının dönüştürücü gücü ile öz aşkınlık arasındaki standardize edilmiş regresyon katsayısının .47 olduğu ve acının dönüştürücü gücünün öz aşkınlıktaki varyansın %22’sini açıkladığı görülmüştür. Elde edilen bulgular, acının dönüştürücü gücü ile öz aşkınlık arasında orta düzeyde pozitif yönlü anlamlı ilişkiler olduğunu ve acının dönüştürücü gücünün öz aşkınlığın anlamlı bir yordayıcısı olduğunu ortaya koymuştur. Elde edilen bulgular ilgili alanyazın doğrultusunda değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Acının dönüştürücü gücü; Öz-aşkınlık; Pozitif psikoloji; Yapısaleşitlik modeli; Üniversite öğrencileri.
Doç. Dr. Mehmet ÖZCAN
Ara Tatil Uygulamasına Yönelik Öğretmen Görüşleri
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırma 2019-2020 eğitim-öğretim yılında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Türkiye’de ilk kez başlanan ara tatil uygulamasını öğretmen görüşlerine göre incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın etik onayı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi etik kurulunun 2020.08.55 sayılı kararı ile alınmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması modeli ile yapılmıştır ve bu amaçla veriler yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırma ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde çalışmakta olan 22 öğretmen katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada katılımcılardan ara tatil uygulamasının öğrencinin akademik başarısına ve motivasyonuna
katkısı ile öğretmenin mesleki gelişimine ve motivasyonu katkısına yönelik görüşleri alınmıştır. Elde edilen bulgular dört temada toplanmıştır. Araştırma bulgularına göre ara tatil sürecinde öğrencilerin akademik açıdan derslerini tekrar yapma fırsatı bulduğu, hazırlıklarını tamamladığı ve eksiklerini giderdiği, dinlendikleri, okula istek duydukları, sosyal etkinliklere katıldıkları ve zamanı değerlendirme fırsatı elde ettikleri ortaya çıkmıştır. Aynı süreçte öğretmenlerin mesleki etkinlik, sosyal etkinlik, dinlenme, değerlendirme ve planların gözden geçirilmesi fırsatları buldukları, seminer ve eğitimlere katıldıkları, fikir alışverişinde bulundukları, değerlendirme, eksikleri giderme
fırsatı buldukları ortaya çıkmıştır. Araştırma sonuçları ara tatil uygulamasının öğrenciler ve öğretmenler açısından gelişimlerine destek olduğu, akademik ve mesleki başarıya katkı sağladığı, dinlendirdiği, sosyalleştiği sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Ara tatil; Öğrenci; Öğretmen; Akademik başarı; Mesleki gelişim.