Dr. Asude BALABAN-DAĞAL, Dr. Senem Seda ŞAHENK-ERKAN
60-72 Aylık Çocukların Yabancı Dillere Karşı İlgilerinin Çeşitli Değişkenlere Göre Farklılaşmasının İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı 60-72 aylık çocukların yabancı dillere olan ilgilerinin hangi değişkenlere göre farklılaştığını belirlemektir. Araştırmanın amacına ulaşabilmek için ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi; İstanbul Anadolu yakasının merkez ilçelerinde yabancı dil eğitimi veren, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmî ve özel okul öncesi kurumlarına devam eden çocuklardan oluşmuştur. Araştırmaya 60-72 aylık 221 çocuk katılmıştır. Veri toplama aracı olarak okul öncesi dönem çocuklarının yabancı dillere karşı ilgilerini değerlendirebilmek için Şahenk-Erkan ve Balaban-Dağal’ın (2016) hazırladıkları 5’li likert tipi “60-72 Aylık Çocukların Yabancı Dillere Karşı İlgi Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde nicel analiz yöntemlerinden varyans analizi, bağımsız grup t testi ve ilişki analizi olarak pearson analiz yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda okul öncesi dönem çocuklarının yabancı dillere karşı ilgilerinde cinsiyetlerinin ve okul türünün fark yaratmadığı bulunmuştur. Ayrıca anne-babanın yabancı dil bilgi düzeylerinin, yaş gruplarının, okul dışında yabancı dil eğitimi alıp almamalarının ve haftalık yabancı dil ders saatlerinin çocukların yabancı dillere karşı ilgilerinde farklılık yarattığı gözlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: 60-72 aylık çocuklar; Yabancı dil; İlgi; Okul öncesi dönem çocukları.
Doç. Dr. Tuncay AKÇADAĞ
Köyde Bir Öğretim Lideri: Dilek Livaneli
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışma, Samsun ili, Çarşamba ilçesi Kumköyü ilkokulunda ve köyde hatırı sayılır pek çok iyileştirmeler yaparak sesini duyurmuş olan öğretmen Dilek Livaneli (DL)’nin başarı öyküsünü oluşturmaktadır. Köy öğretmenliği ülkenin sosyo-politik ve ekonomik gidişine bağlı olarak her ne kadar önemini yitiren bir görüntü içinde olsa da, köylerde görev yapan öğretmenlerin neleri nasıl yapacağına dair yapılmış bir program ve çalışma tarifi bulunmamaktadır. Çalışma, DL’nin köydeki öğretmenlik yaşantısında neleri nasıl yaptığını ortaya koyarak yaptıklarının analizini yapma, diğer öğretmenlere yol gösterici olma ve buradan hareketle “Genel olarak köydeki okullara, öğrencilere ve köylülere her öğretmenin kendi gayreti doğrultusunda yapabileceklerine dair bir çalışma düzeni oluşturulabilir mi?” sorusunu sordurma hedefini taşımaktadır. Çalışma, nitel araştırma kapsamı içinde yer almaktadır ve durum çalışması (case study) ile desenlenmiştir. Bu doğrultuda elde edilen bulgulardan çıkan en önemli sonuç, köy öğretmenliği, okulun fizikî bakımı, öğrencilerin akademik, kültürel, sosyal başarıları ve bedensel gelişimleri, köyün ve köylünün kendi bulunduğu şartlar içerisinde ekonomik, sosyal ve kültürel yeniliklere kavuşturulması çabalarının toplamı olduğu, DL örneğinde görüleceği gibi yapılan işlerin ancak içsel bir motivasyon ve bir çalışma düzeni ile sağlanacağı yönündedir.
Anahtar Kelimeler: Köy öğretmenliği; Öğretim liderliği; Birleştirilmiş sınıflar; Dilek Livaneli.
Arş. Gör. Serdar SÖNMEZ, Yrd. Doç. Dr. Ahmet YIKMIŞ
Öğretmenlerin Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrencilerin Matematik Becerilerini Değerlendirme Sürecinde Yaptıklarının Belirlenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı; öğretmenlerin, zihinsel yetersizlik tanısı almış öğrencilerin matematik beceri, kavram ve işlemlerini değerlendirme sürecinde yaptıklarını belirlemektir. Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır. Veriler, görüşme yöntemi içerisinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanın katılımcılarını, 2013-2014 eğitim öğretim yılında Bolu il merkezinde ve merkez ilçelerinde bulunan Millî Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı ilkokul ve özel eğitim okullarında görev yapan 21 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada elde edilen veriler içerik analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırmaya katılan sınıf öğretmenlerinin kişisel bilgileri hakkında veri toplamak amacıyla görüşme öncesinde yazılı olarak doldurmaları için kişisel bilgi formu geliştirilmiştir. Araştırmanın bulguları, öğretmenlerin büyük çoğunluğunun zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin matematik performanslarını öğretim öncesi, anı ve sonrasında değerlendirdiklerini göstermektedir. Öğretmenlerin değerlendirme sürecinde materyal ve ortam üzerinde bazı uyarlamalar yaptığı ve bu uyarlamaları yaparken de öğrenci özelliklerini göz önünde bulundurdukları tespit edilmiştir. Ayrıca değerlendirme aşamasında öğretmenlerin bazı sorunlarla karşılaştıkları bulgusu elde edilmiştir. Bu sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik çözüm ürettikleri görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Zihinsel yetersizlik; Matematik; Beceri; İşlem; Değerlendirme.
Yrd. Doç. Dr. Metin ÖZKAN, Eser TEMİZ
İlkokul Yöneticilerinin Sâhip Olması Gereken Hizmetkâr Liderlik Özelliklerine İlişkin Öğretmen Görüşleri
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı, öğretmenlerin görüşlerine göre ilkokul yöneticilerinin sâhip olması gereken hizmetkâr liderlik özelliklerini belirlemektir. Araştırma nitel araştırma yaklaşımıyla desenlenmiştir. Araştırılan değişkenin doğasına uygunluğu nedeniyle, araştırmada olgu bilim deseni kullanılmıştır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan altı açık uçlu soru ve bu sorulara bağlı alt sorulardan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Amaçlı örnekleme yöntemlerinden kartopu örnekleme yöntemi ile katılımcılar belirlenmiştir. Bu bağlamda, 2015-2016 eğitim öğretim yılında Şanlıurfa ili merkez ilçelerdeki ilkokullarda çeşitli projelerde görev almış 10 öğretmenle görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Katılımcılara okul müdürlerinin hizmetkâr liderlik özelliklerini belirlemeye yönelik 5 boyutla (empati, özgecil davranışlar, alçakgönüllülük, adâlet, dürüstlük) ilgili sorular yöneltilmiştir. Görüşme sonunda elde edilen veriler, betimsel analiz yöntemiyle, belirtilen beş temada sınıflandırılmıştır. Araştırmada, ilkokul öğretmenlerinin görüşlerine ilişkin olarak; ilkokul yöneticilerinin etkili iletişim becerisine sâhip olma, meslekî bilgi ve beceriye sâhip olma, işbirlikçi olma, âdil olma, özeleştiri yapma, problem çözme becerisine sâhip olma ve güven verme gibi birtakım özelliklere sâhip olması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç olarak öğretmenlerin hizmetkâr bir lider olarak okul yöneticilerinden beklentilerinin yüksek olduğu ve farklı becerilere sâhip olmalarını bekledikleri söylenebilir. Bu doğrultuda okuluna hizmetkâr lider olarak katkı sunan bir yöneticinin beşerî, kavramsal ve teknik becerilerin tamamında yeterli olması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda eğitim yöneticisi seçiminde, yetiştirilmesinde ve geliştirilmesinde bu becerilerin tamamının dikkate alınması gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler: Hizmetkâr liderlik; Okul yöneticisi; Öğretmen.
Prof. Dr. M. Engin DENİZ, Yağmur AMANVERMEZ, Arzu BUYRUK-GENÇ
Ruminasyon ve Yaşamda Anlamın Farklı Öz-anlayış Düzeylerine Göre İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Öz-anlayış, psikolojik iyi oluşun ve yaşam doyumunun önemli bir değişkeni olarak görülmektedir. Bunun yanında öz-anlayış düzeyinin düşük olması depresyonla ilişkili bulunmaktadır. Bu çalışmada farklı öz-anlayış düzeylerine (düşük-orta-yüksek) sahip üniversite öğrencilerinin yaşamda anlam ve ruminasyon düzeylerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Araştırma verileri İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’nin değişik bölümlerinde öğrenimlerine devam eden 301 öğrenciden elde edilmiştir. Araştırmada öğrencilerin öz-anlayış düzeylerini saptamak amacıyla Türkçeye uyarlaması Deniz, Kesici ve Sümer (2008) tarafından yapılan “Öz-anlayış Ölçeği”, yaşamda anlam düzeylerini belirlemek için Türkçeye uyarlaması Demirbaş (2010) tarafından yapılan “Yaşamda Anlam Ölçeği” ve ruminasyon düzeylerini belirlemek için Türkçeye uyarlaması Neziroğlu (2010) tarafından yapılan “Ruminatif Tepkiler Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde öz-anlayış düzeylerine göre yüksek, orta ve düşük olarak sınıflanan öğrencilerin yaşamda anlam ve ruminasyon puanlarında bir farklılaşmanın olup olmadığını belirlemek için tek yönlü varyans analizi, farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için Tamhane’s T2 ve Scheffe testi yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda farklı öz-anlayış düzeylerine sahip öğrencilerin yaşamda anlam düzeyleri arasında anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır (p<.001). Ayrıca araştırmada farklı öz-anlayış düzeylerine sahip öğrencilerin ruminasyon düzeyleri arasında da anlamlı bir fark olduğu görülmüştür (p<.001). Bu çalışmanın sonucunda üniversite öğrencilerinin öz-anlayış düzeylerine göre ruminasyon ve yaşamda anlam düzeylerinin farklılaştığı saptanmıştır. Bu sonuçların yapılacak araştırmalarda ve düzenlenmesi planlanan deneysel çalışmalarda etkili olacağını düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Öz-anlayış; Yaşamda anlam; Ruminasyon; Üniversite öğrencileri; Psikolojik danışma ve rehberlik.
Yrd. Doç. Dr. Okan BİLGİN, Yrd. Doç. Dr. İbrahim TAŞ
Ergenlerin Dürtüsellik Düzeyi ve Kendilik Algısı Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı, ergenlerin dürtüsellik düzeyleri ile kendilik algıları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklem grubunu, Kocaeli’de farklı liselerde eğitim öğretime devam eden 330 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrencilerin 182’si erkek 148’i kızlardan oluşmaktadır. Veri toplama araçları olarak, ergenlerin kendilik algılarını belirlemek amacıyla “Sosyal Karşılaştırma Ölçeği”, dürtüsellik düzeyleri için “Barratt Dürtüsellik Ölçeği-11” kullanılmıştır. Veri analizinde, Pearson Momentler Çarpımı korelasyon katsayısı hesaplanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, dürtüsellik ile kendilik algısı arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif düşük düzeyde bir ilişkinin olduğu görülmektedir. Ayrıca yine dürtüselliğin alt boyutu olan dikkat ile ilgili dürtüsellik ile kendilik algısı arasında negatif yönlü düşük düzeyde bir ilişki olduğu bulunmuştur. Buna karşılık dürtüselliğin diğer alt boyutları olan motor dürtüsellik ve plan yapamama ile kendilik algısı arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.
Anahtar Kelimeler: Ergenlik; Dürtüsellik; Kendilik algısı; Sosyal karşılaştırma.
Salih ŞAHİN, Prof. Dr. Fulya YÜKSEL-ŞAHİN
Okul Yöneticilerinin ve Öğretmenlerin Çatışma Yönetimi Stillerinin Sosyal Zekâ ve Bazı Kişisel Değişkenlere Göre İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Araştırma, sosyal zekânın, cinsiyetin, kıdemin, yapılan görevin ve medenî durumun öğretmenlerin ve yöneticilerin çatışma yönetimi stilleri düzeyleri üzerindeki etkisini incelemeye yönelik olarak yapılmış olan betimsel bir çalışmadır. 275 öğretmen ve 76 yönetici olmak üzere toplam 351 kişiye uygulama yapılmıştır. Araştırmada gerekli verileri elde etmek için “Tromso Sosyal Zekâ Ölçeği (TSZÖ)”, “Çatışma Yönetimi Stratejileri Ölçeği” ve “Kişisel Bilgiler Formu” kullanılmıştır. Toplanan veriler üzerinde MANOVA, Fisher LSD (En Küçük Anlamlar Farkı) Testi ve t Testi yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda, sosyal zekâ, cinsiyet, kıdem ve yapılan görev değişkenlerinin çatışma yönetimi stilleri üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmuştur. Ancak, medenî durum değişkeninin çatışma yönetimi stilleri üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmamıştır.
Anahtar Kelimeler: Sosyal zekâ; Çatışma; Çatışma yönetimi; Yönetici; Öğretmen.
Arş. Gör. Asya ÇETİN, Yrd. Doç. Dr. Özlem ALKAN-ERSOY
12-14 Yaş Arası Ergenlerin Sosyal Beceri Düzeyi ile Ebeveynlerine Bağlanma Güvenliği Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırma, 12-14 yaş arası ergenlerin sosyal beceri düzeyi ile ebeveynlerine bağlanma güvenliği arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Araştırmanın örneklemini 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Karabük il merkezinde Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı 6 okulun 6, 7 ve 8. sınıflarında öğrenim gören 12-14 yaş grubundan 186 erkek, 169 kız olmak üzere toplam 355 ergen oluşturmuştur. Nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılarak yapılan araştırmada veriler, “Matson Çocuklarda Sosyal Becerileri Değerlendirme Ölçeği (MESSY)” ve “Ebeveyn ve Arkadaşlara Bağlanma Ölçeği (EABE)” ve araştırmacı tarafından hazırlanan “Kişisel Bilgi Formu” aracılığıyla toplanmıştır. Ergenlerin ebeveyn bağlanma puanları ile olumlu sosyal davranışları arasında bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Bağlanma; Sosyal beceri; Ergenlik dönemi.
Yrd. Doç. Dr. Sıtkı ÇEKİRDEKCİ, Doç. Dr. Sare ŞENGÜL, Prof. Dr. Cihangir DOĞAN
4. Sınıf Sayı Hissi Testi’nin Geliştirilmesi
Özet
|
Tam Metin
Çalışmada ilkokul dördüncü sınıf müfredâtına uygun, geçerli ve güvenilir bir Sayı Hissi Testi (SHT) geliştirilmesi amaçlanmıştır. Test geliştirme sürecinde; Reys ve arkadaşları (1999) tarafından belirlenen altı bileşen ile Greeno (1991) tarafından belirlenen “Niceliksel Muhakeme ve Çıkarımda Bulunma” bileşeninden yararlanılmıştır. Çalışmaya İstanbul ili Anadolu yakası Kadıköy ilçesinde eğitim veren ve tesadüfî olarak belirlenen yedi devlet okulunun dördüncü sınıf öğrencileri katılmıştır. Uygulama toplam 598 öğrenci (282 erkek, 316 kız) ile yürütülmüştür. Öğrencilere 18 maddeden oluşan taslak test uygulanmıştır. Testten elde edilen puanlar nicel olarak analiz edilmiştir. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda öz değeri 1’den büyük 3 bileşen ve toplam 11 maddeden oluşan SHT elde edilmiştir. Test maddelerinin faktör yüklerinin .56 ile .71 arasında değiştiği, açımlayıcı faktör analizinden sonra testte kalan 11 maddenin %27’lik alt-üst grupların ortalamaları arasındaki farkların anlamlı olduğu belirlenmiştir. SHT’nin bileşenleri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını test etmek amacıyla Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Analizi yapılmıştır. Analiz sonucunda SHT’nin bütün bileşenleri arasında pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur (p<.001). SHT’nin güvenirlik çalışması Cronbach Alfa iç tutarlılık yöntemi kullanılarak yapılmıştır. SHT’nin toplam Cronbach Alfa iç tutarlılık değeri .72 düzeyinde bulunmuştur. Geliştirilen testin, ilkokul öğrencilerine yönelik yapılabilecek sayı hissi çalışmalarında etkili olacağı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Esnek hesaplama; İlköğretim; Niceliksel muhakeme-çıkarımda bulunma; Referans noktası; Sayı hissi; Test geliştirme.