Çağla KARADEMİR
Güzin Abla Köşesi’nin Akılcı Duygusal Davranışçı Yaklaşımın Temel Kavramları Açısından İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırma, bir problemle karşı karşıya kalan bireylerin, yardım aramak için bir gazetenin Güzin Abla Köşesi’ne yazdıkları mektupların Akılcı Duygusal Davranışçı Yaklaşımın Temel Kavramları açısından incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın modeli nitel araştırma yaklaşımlarından doküman analizidir. Araştırmaya konu olan verileri ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetenin Güzin Abla Köşesi’ne 2011 yılında aşk ve ilişkiler konusunda gelen 5 okuyucu mektubu ve 5 cevap mektubu oluşturmuştur. Mektuplar, Akılcı Duygusal Davranışçı Yaklaşımın Temel Kavramları’ndan ABC Modeli, akılcı ve akıldışı düşünceler, sağlıklı ve sağlıksız duygular açısından incelenmiştir. Mektupların genellikle aşırı genelleştirme, dayatmacılık, felâketleştirme, olumsuza odaklanma, ikili düşünme (ya hep ya hiç), geleceği ön görme (falcılık), keyfî çıkarsama gibi akılcı olmayan pek çok inanç özelliğini içerdiği görülmüştür. İncelenen hemen hemen her mektup dayatmacı, zorunluluk içeren ifadelerle noktalanmıştır. Güzin Abla’nın verdiği yanıtların, akılcı olmayan pek çok inanç içerdiği, bireylerin inanç sistemlerini değiştirip, farklı bakış açılarıyla olayları değerlendirip, daha akılcı inançlara sahip olabilmelerine yardımcı olabilecek nitelikte olmadığı görülmüştür.
Yılmaz BULUT, Yrd. Doç. Dr. Bülent ALCI
Cyberbullying Among Secondary School Students
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmada, Bağcılar'daki ortaokul öğrencileri arasındaki siber zorbalığın yaygınlığı araştırılmıştır. Araştırma, İstanbul'daki örnek bir ortaokuldaki 7. ve 8. sınıfta okuyan 231 öğrenciyle yapıl-mıştır. Verilerin elde edilmesinde Arıcak, Kınay ve Tanrıkulu (2012) tarafından geliştirilen "Siber Zorbalık Ölçeği" ve "Siber Mağduriyet Ölçeği" kullanılmıştır. Bulgular, internette hoş olmayan mesajlar alma, yüzüne karşı söyleyemediklerini söyleme, telefonla arayarak rahatsız edilme ve kendini başka birisi olarak tanıtma davranışlarının ortaokul öğrencileri arasındaki yaygın siber zorbalık davranışları olduğunu göstermiştir.
Öğr. Gör. Uğur AKPUR, Yrd. Doç. Dr. Bülent ALCI
The Relationship Pattern Between English Prep School Students’ Academic Performance and Their Motivation, Anxiety and Attitudes
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı, üniversite hazırlık programına devam eden öğrencilerin motivasyon, kaygı ve tutum düzeyleri ile akademik performansları arasındaki açıklayıcı ve yordayıcı modeli belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu, 631 üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Katılımcıların motivasyon düzeylerini belirlemek için ‘Akademik Motivasyon Ölçeği’; kaygı düzeylerini belirlemek için ‘Yabancı Dil Sınıf Kaygısı Ölçeği’ ve tutumlarını belirlemek amacıyla da ‘İngilizceye Yönelik Tutum Anketi’ kullanılmıştır. Öğrencilerin, Güz Yarıyılı boyunca hazırlık sınıflarında aldıkları notlar da akademik performans göstergesi olarak alınmıştır. Elde edilen veriler SPSS 21.0 ile AMOS 22.0 programları yardımıyla analiz edilmiş ve değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda denenmek üzere öne sürülen ilk modelin testi yapılmış ve uyum indekslerine göre yapılan değişikliklerden sonra model doğrulanmıştır. Elde edilen bulgular, öğrencilerin İngilizceye yönelik tutumları ile yabancı dil sınıf kaygıları arasında; dışsal motivasyon düzeyleri ile yabancı dil sınıf kaygı düzeyleri arasında ve içsel motivasyon düzeyleri ile yabancı dil sınıf kaygı düzeyleri arasında anlamlı ve olumsuz bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Buna karşın, öğrencilerin İngilizceye yönelik tutumları ile içsel motivasyon düzeyleri arasında; dışsal motivasyon düzeyleri ile İngilizceye yönelik tutumları arasında ve içsel motivasyon düzeyleri ile dışsal motivasyon düzeyleri arasında anlamlı ve olumlu bir ilişki olduğu görülmüştür. Ayrıca, yabancı dil sınıf kaygı düzeylerinin aksine, öğrencilerin İngilizceye yönelik tutum, içsel motivasyon ve dışsal motivasyon düzeylerinin, akademik performansı yordamada anlamlı bir güce sahip olduğu anlaşılmıştır. Elde edilen bulgular ışığında İngilizce Hazırlık Programı öğrencilerinin İngilizceye yönelik tutum, yabancı dil sınıf kaygısı, içsel motivasyon, dışsal motivasyon düzeyleri ile akademik performans arasındaki açıklayıcı ve yordayıcı ilişkiler örüntüsü model olarak önerilmiştir.
Fatma KESİK
Eğitim Yönetiminde Çoğul Bir Ses: Eleştirel Kuram
Özet
|
Tam Metin
Yeni paradigmalarla eğitim yönetimi ve liderliği alanı bugün örgüt ve yönetim alanında ortaya çıkan ve oldukça çeşitlenen kuram ve yöntemleri uyarlamaya başlamıştır. Bununla birlikte, geleneksel yaklaşımların etkilerinin tamamen silindiğini ve onlardan bağımsız yeni bir kuram oluşturulduğunu söylemek de yanlış olacaktır. Çünkü pozitivist ötesi/modern ötesi ya da post positivist olarak adlandırılan yaklaşımlar da pozitivist kurama yöneltilen eleştirilerle beslenmiştir. Bu yaklaşımlardan biri olan eleştirel kuram da pozitivist yaklaşımlara yöneltilen eleştirilerle varlık bulmuş ve genelde yönetim, özelde de eğitim yönetimi alanında etkileri de bu yönde olmuştur. Bu çalışmanın amacı, eleştirel kurama ilişkin tarihsel ve ayrıntılı bir çerçeve sunmaktır. Bu doğrultuda, öncelikle eleştirel kurama temel olan pozitivist ve pozitivist ötesi yaklaşımlara ve bunların eğitim yönetimi alanındaki yansımalarına kısaca değinilmiş ve daha sonra da başta eleştirel kuramın felsefî temelleri olmak üzere, bir eğitim pratiği olarak eleştirel pedagojiye ve son olarak da eğitim yönetiminde eleştirel kuram uygulamasına değinilmiş ve eleştirel eğitim yöneticileri/liderleri olma yolunda bazı öneriler tartışmaya açılmıştır.
Prof. Dr. Mustafa ÖZCAN
What Serves Best Kurdish Self-Interest in Turkey: An Analysis in Light of The American Experience of Becoming a Nation and The Role of Education
Özet
|
Tam Metin
Soğuk Savaş’ın sona ermesi dünyada, özellikle de Orta Doğu’da ırka, etnik ve dini gerekçelere dayalı çatışmaları alevlendiren bir dönüm noktası oldu. Birçok ülkede farklı sosyal gruplar siyasi, kültürel ve dini haklar talep etmeye başladı. Bu ülkelerden birisi Türkiye’dir. Kürtleri temsil ettiklerini iddia eden gruplar kültürel farklılıkların tanınmasından siyasi bağımsızlığa kadar uzanan haklar talep etmeye başladılar. Üstelik bazı Kürt gruplar amaçlarını gerçekleştirmek için terörü bir araç olarak kullanmaktadır. Yoğun olarak 1984’ten beri devam eden bu çatışmaların yol açtığı gerginlik ülkenin sosyal, siyasi ve kültürel hayatını olumsuz şekilde etkilemekte, milli birliğe, ekonomi ve eğitime zarar vermektedir. Garip olan şudur ki Kürtler bin yıldan fazla bir zamandır bu topraklarda Türklerle birlikte yaşadılar, et ve tırnak gibi oldular ve Türklerle aralarındaki benzerlikler farklılıklarından çok daha fazladır. Amerikalılar farklı soy, etnik köken ve kültürel gruplardan gelen göçmenlerden oluşan bir milletir. Bu gruplar bir potada eriyerek veya iyice karışarak bugün Eritme Potası (Melting Pot) ve Salata Kasesi (Salad Bowl) mecazlarıyla tanımlanan Amerikan milletini oluşturdular. Amerikan olmayı öğrendiler. Dışardan zengin, demokratik ve huzurlu görünen Amerika aslında her zaman ırkçılık ve etnik ayrımcılık sorunlarıyla uğraşan bir ülke olmuştur. Siyah Amerikalılar 1865’e kadar köle olarak yaşamış, 1965’e kadar yasalar önünde bile eşit olamamıştır. Diğer azınlıklar, özellikle de Avrupalı beyaz ırktan olmayan azınlıklar hemen her zaman ön yargı ve ayrımcılığa maruz kalmıştır. Ancak, bu problemlere rağmen bu grupların hiç birisi terörü kendi amaçlarına hizmet edecek bir araç olarak kullanmamıştır. Bu grupların hiç birisi kendi istediklerini almak için Amerika’yı bölme mücadelesi başlatmamıştır. Kendi aralarındaki soy, etnisite, din ve dil farklılıklarına rağmen Amerikalılar milli birliği nasıl başardı? Farklılıklarını ve çatışan çıkarlarını tartışırken bile demokratik ve medeni olmayı nasıl öğrendi. Bu süreçte Amerika’yı tanımlamak için kullanılan Eritme Potası ve Salata Kasesi kavramları eğitim politikalarına nasıl yansıdı? Türkler ve Kürtler daha demokratik bir millet olmak için Amerikan tecrübesinden ne öğrenebilir? Birlikte yaşamak mı yoksa bölünmek mi Kürtlerin çıkarına daha fazla hizmet eder? Bu makalede bu ve benzeri soruların cevapları aranacaktır.
Arş. Gör. Çiğdem DEMİR ÇELEBİ, Doç. Dr. Müge YUKAY YÜKSEL
Yaşlılık ve Yaşlılara Sunulan Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulamalarına Bir Bakış
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı, dünyada ve Türkiye’deki yaşlı nüfusun durumuna ve yaşlılara sunulan hizmetlere, psikososyal açıdan ışık tutmak ve özellikle yaşlılara sunulan rehberlik ve psikolojik danışmanlık uygulamalarına ilişkin bilgi vererek yaşlılık hizmetlerini psikolojik açıdan ele almaktır. Çalışmada veriler, literatür taraması modeli kullanılarak edinilmiştir. Genel olarak yaşlılığın tanımı, dünyada ve Türkiye’de yaşlılığın durumu ile yaşlılara sunulan psikososyal hizmetler hakkında bilgi verilmiş; psikolojik danışmanlık ve rehberlik uygulamalarına değinilmiştir. Sonuç ve öneriler kısmında, sunulan psikososyal hizmetler kısaca özetlenerek bir durum tespiti yapılmış ve eksik görülen kısımlar için öneriler sunulmuştur.