Melek ÖZKAN, Dr. Öğr. Üyesi Nuri Can AKSOY, Prof. Dr. Cengiz ÇİNAR
Cebir Öğretiminde Gerçekçi Matematik Eğitimi Yaklaşımının Öğrenci Başarısına ve Kalıcılığına Etkisi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı Gerçekçi Matematik Eğitimi ile 6. sınıf cebir öğretiminin, öğrencilerin akademik başarılarına ve kalıcılığa etkisini incelemektir. Araştırmada ön test-son test deney ve kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Çalışma, Bursa ilinde bulunan iki devlet ortaokulunda, 20 kişi deney ve 24 kişi de kontrol grubu olmak üzere 44 altıncı sınıf öğrencisiyle yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemi rastgele örnekleme yöntemi kullanılarak oluşturulmuştur. Dersler, “Cebir” öğrenme alanında deney grubunda Gerçekçi Matematik Eğitimi yaklaşımı ile, kontrol grubunda ise Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Matematik Dersi Öğretim Programı’nda yer
alan mevcut öğretim yöntemi ile sürdürülmüştür. Araştırmada, Başarı Testi deney ve kontrol gruplarına ön test, son test ve kalıcılık testi olarak uygulanmıştır. Elde edilen ve normal dağılım gösteren veriler t testi ile analiz edilmiştir. Uygulama öncesi deney ve kontrol gruplarının aldıkları ön test puanları arasında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, deney grubu öğrencilerinin akademik başarı düzeylerinin son test ve kalıcılık testlerinde, kontrol grubu öğrencilerine göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde etkili olduğu bulunmuştur. Bu bağlamda cebir öğretiminde Gerçekçi Matematik Eğitimi’ne uygun etkinliklerin kullanılması önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Gerçekçi matematik eğitimi; Akademik başarı; Cebir; Başarı; Kalıcılık.
Alihan YILMAZ, Dr. Öğr. Üyesi Evrim EROL
Okullardaki Örgüt Kültürü ile Politik Taktikler
Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada, öğretmenlerin sahip oldukları politik taktik algıları ile örgüt kültürü algıları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini 512 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırma verileri, Örgüt Kültürü Ölçeği ve Politik Taktikler Ölçeği ile toplanmıştır. Değişkenler arasındaki ikili karşılaştırmalarda t Testi, üç ve daha fazla karşılaştırmalarda ANOVA, ilişkiyi ortaya koymada ise Pearson Korelasyon testi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, öğretmenlerin politik taktik algılarında sırasıyla en çok izlenim yönetimi, koalisyon oluşturma, çevre oluşturma, kendini sevdirmeye çalışma, mecburiyeti arttırma, suçlu arama ve bilgi yönetiminin kullanıldığı belirlenmiştir. Algılanan politik taktiklere ilişkin öğretmen görüşleri cinsiyete göre anlamlı farklılık göstermezken, mesleki ve örgütsel kıdem değişkenlerinde anlamlı farklılıklar ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğretmenler okullarda sırasıyla en çok görev, destek, başarı ve bürokratik kültürü algılamaktadırlar. Algılanan örgüt kültürüne ilişkin öğretmen görüşleri örgütsel kıdem ve cinsiyet değişkenlerinde anlamlı bir farklılık göstermezken, mesleki kıdem değişkeninde anlamlı farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Araştırmada politik taktikler ile bürokratik kültür ve görev kültürü arasında düşük ve orta düzeylerde pozitif yönde anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Okul kültürü; Örgüt kültürü; Öğretmenler; Politik davranış; Politik taktik.
Öğr. Gör. Safa A. ATAMAN, Doç. Dr. Özcan KARAASLAN, Öğr. Gör. Barış KÖSRETAŞ
Kamu Kurumunda Çalışan Engelli Memurların Mesleki
Yaşantılarına Yönelik Görüşleri
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı kamu sektöründe çalışan engelli memurların mesleki
yaşantılarına yönelik görüşlerini incelemektir. 30 katılımcı ile yarı
yapılandırılmış görüşme tekniği ile yüzyüze görüşme ve ses kaydı yapılmıştır.
Katılımcıların demografik özellikleri için araştırmacı tarafından
geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu” uygulanmıştır. Formda cinsiyet,
yaş, eğitim durumu, yetersizlik türü, meslek yılı gibi değişkenler sorulmuştur.
Katılımcılara gönüllü katıldıklarını gösteren “Gönüllü Katılım
Formu” uygulanmıştır. Katılımcıların görüşlerini analiz etmek için betimleyici
yöntem kullanılmıştır. Katılımcıların görüşleri doğrultusunda
çalışma ortamı, mesleğe bakış açısı ve çevrenin engelli birey ve mesleğine
yönelik olmak üzere bulgular 3 ana tema altında incelenmiştir. Katılımcılar,
iş yüklerinin fazla olduğunu, fizikî koşulların iyileştirilmesi
gerektiğini, eğitim ve engel durumuna göre istihdam edilmediklerini,
meslektaşlarından ve yöneticilerinden olumsuz tutumlarla karşılaştıklarını
belirtmişlerdir. Gelecekteki çalışmalar için özel ve kamu sektöründe
çalışan engellilerin görüşlerinin ve cinsiyet eşitliliğinin incelenmesi
önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Engelli birey; Kamu kurumu çalışanı; Eğitim;
Mesleki deneyim; Meslek.
Dr. Esra BİLİCİ, Prof. Dr. Zafer YAZICIGİL, Doç. Dr. Sevil AKAYGÜN
Bir Bilim Merkezindeki Sergi ile Nanoteknoloji Eğitimine İlk Adım
Özet
|
Tam Metin
İnformal öğrenme ortamlarının en yaygın örneklerinden biri bilim merkezleridir. Belirli öğrenme hedefleri göz önünde bulundurularak tasarlanan bilim merkezi sergileri, öğrencilerin fen öğrenimlerini kolaylaştıran ögelerden biridir. Bu çalışmada, bir bilim merkezindeki nanoteknoloji konulu sergi düzeneği kullanılarak uygulanan etkinlikle bu teknolojiye ait kavramların anlaşılmasına etkisi araştırılmıştır. Araştırma ortaokul 5, 6 ve 7. sınıf öğrencilerinden oluşan 109 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcıları aktif kılan öğretim tekniklerinden tahmin-gözlem-açıklama (TGA) tekniği kullanılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışmasının kullanıldığı çalışmada veriler tematik analiz kullanılarak kodlanmış ve anlamlı kategoriler oluşturulmuştur. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, TGA tekniği ile sergi düzeneklerinin kullanıldığı nanoteknoloji etkinliğini uygulayan öğrencilerde gözlemlenebilir düzeyde kavramsallaştırmadan tanecik düzeyinde kavramsallaştırmaya doğru bir geçiş olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle, nanoteknolojinin daha küçük yaşlarda bilinmesi ve anlaşılması için bilim merkezi sergi düzeneklerinin kullanıldığı etkinliklerin yapılması önerilebilir.
Anahtar Kelimeler: İnformel eğitim; Bilim merkezi; Sergi düzeneği; Nanobilim; Nanoteknoloji.
Uzm. Aslıhan YILDIZ, Dr. Öğr. Üyesi Özlem GÜMÜŞKAYA
Aile Büyüklerinin Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Torunlarıyla Yaşantılarına İlişkin Görüşleri
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada, otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan toruna sahip büyükanne ve büyükbabaların bu bozuklukla ilgili ve torunlarıyla ilişkilerine yönelik görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden fenomolojik araştırma deseni kullanılarak yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunu Konya ilinin bir ilçesinde bulunan, torununda OSB olan ve araştırmaya gönüllü olarak katılan 10 aile büyüğü oluşturmaktadır. Veriler araştırmacı tarafından oluşturulan Katılımcı Bilgi Formu ve yarı yapılandırılmış 14 görüşme sorusu kullanılarak toplanmıştır. Bulgular, büyükanne ve büyükbabaların OSB belirtilerini anne babalardan daha önce farkettiklerini, OSB olan çocuğun anne-babalarının hissettiklerine benzer duygular yaşadıklarını, kendi çocuklarına maddi ve manevi destek sağladıklarını ve torunlarının iyileşeceğini ümit ettiklerini göstermektedir. Ayrıca, aile büyükleri torunlarının eğitimiyle ilgili olumlu ifadeler kullanmışlar ve torunlarının bağımsız bir birey olacağıyla ilgili beklentileri olduğunu belirtmişlerdir. Bu araştırma verilerine dayanarak, torununda OSB olan büyükanne ve büyükbabalara OSB ile ilgili bilgilendirme seminerleri verilerek bilinçlendirilmeleri ve psikolojik destek sağlanması önerilebilir.
Anahtar Kelimeler: Otizm spektrum bozukluğu; Aile büyükleri; Büyükanne ve büyükbaba; OSB’li torun.
Prof. Dr. Sevilay ŞAHİN, Mehmet İLÇİN
Etkili Kapsayıcı Eğitim Oluşturma: Okul Yöneticilerinin Perspektifinden
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmada erken çocukluk eğitimi veren eğitim kurumu yöneticilerini kapsayıcı eğitim kapsamında eğitime erişim, eğitime katılım ve eğitime destek konusundaki algılarının neler olduğu, kurumlarında bu konuda yaptıkları çalışmalar ve daha farklı ne tür çalışmalar yapılabileceğine ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma okul müdürlerinin konu ile ilgili derinlemesine görüşlerinin incelenmesi bakımından nitel bir araştırma deseni olan olgubilim deseninde tasarlanmıştır. Çalışma grubu Gaziantep ilinde çalışan 10 anaokulu müdüründen oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış açık uçlu görüşme soruları kullanılmıştır. Veriler içerik ve betimsel analiz yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda yöneticilerin kapsayıcı erken çocukluk eğitimi bileşenlerinden eğitime erişim, eğitime katılım ve eğitime destek konusunda genel bir bakış açılarının olduğu ve bununla ilgili kurumlarında planlı ya da plansız olarak bazı uygulamalar yaptıkları sonucuna ulaşılmıştır. Ancak bunlara ek olarak yöneticiler kurumların kapsayıcı eğitim çalışmaları ile ilgili sınırlılıklarına ve bu çalışmaların artırılması yönünde birçok geliştirilmesi gereken alan olduğuna da dikkat çekmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Kapsayıcı eğitim; Erken çocukluk; Okulöncesi.
Dr. Öğr. Üyesi Aslı KARTOL, Dr. Öğr. Üyesi Osman SÖNER
Başkasının Zararına Sevinme (Schadenfreude) Ölçeğinin Türk Kültürüne Uyarlanması
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışma ile Başkasının Zararına Sevinme (Schadenfreude) Ölçeği’nin Türkçeye uyarlanması ve psikometrik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma grubuna Schadenfreude Ölçeği, Karanlık Üçlü Ölçeği ve Empati Düzeyini Belirleme Ölçeği uygulanmıştır. Açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi sonuçları, aracın dört faktörlü yapısını tatmin edici güvenilirlikle doğrulamıştır. Ölçeğin uyarlama çalışmasında iki farklı örneklem üzerinde çalışılmıştır. Öncelikle açımlayıcı faktör analizi için 410 kişilik bir örneklemden yararlanılmıştır. Daha sonra yapılan doğrulayıcı faktör analRzR çalışmasında Rse 179 kRşRden verR toplanmıştır. Yapılan analRzler sonucu uyum RyRlRğR değerlerRnRn tamamının RyR uyum sergRledRğR görülmüştür [ꭓ2/sd=1.502, GFI=.940, AGFI=.900, SRMR=.061, CFI=.910, TLI=.873, RMSEA=.053]. Ölçeğin Cronbach alfa katsayısı .61 bulunmuştur. Karanlık Üçlü Ölçeği’nin alt boyutlarından makyavelizm, psikopati ve narsisizm ile Schadenfreude arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif, empati ve Schadenfreude arasında ise negatif anlamlı bir ilişki ortaya çıkmıştır. Bulgular, ölçeğin Türkçe versiyonunun Türk kültürü için geçerli ve güvenilir bir araç olduğunu göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: Zararına sevinme; Talihsizlik; Empati; Kötü niyet; Ölçek uyarlama.
Bilim Uzm. Tuğçe YILDIZ, Prof. Dr. Çağla GÜR
KKTC’deki İlkokul Yöneticilerinin Çatışma Çözme Stratejilerine İlişkin Öğretmen Görüşlerinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki ilkokul yöneticilerinin çatışma çözme stratejilerine ilişkin öğretmen görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada yöntem olarak, nitel araştırma yöntemlerinden, olgu bilim (fenomenoloji) deseni kullanılmıştır. Çalışma grubu oluşturulurken, amaçlı örnekleme yöntemlerinden kartopu örnekleme kullanılmıştır. Araştırma verileri, ilgili alan yazın taranarak geliştirilen ve uzman görüşü alınarak düzenlenen online görüşmeler için kullanılan açık uçlu ve yarı yapılandırılmış sorulardan yararlanılarak elde edilmiştir. Araştırmanın verileri online görüşme için gönüllü olan 25 ilkokul öğretmeninden elde edilmiştir. Çatışma nedenlerine ilişkin verilen yanıtların yapısal faktörler, kişisel faktörler ve diğer alt temaları altında değerlendirildiği ifade edilebilir. Yöneticilerin uyguladıkları çatışma çözme stratejilerine ilişkin verilen yanıtların; kaçınma, hükmetme, tümleştirme, ödün verme ve uzlaşma alt temaları altında yer aldığı, yöneticilerin genellikle kaçınma ve hükmetme yöntemlerini uyguladıkları, bu durumda ise var olan çatışmanın giderilmediği gibi olası çatışma durumlarına zemin hazırlandığı öğretmenler tarafından belirtilmiştir. Öğretmenler, çatışmaların genellikle kurumsal etkilere sebebiyet verdiği yorumunda bulunmuşlardır. Bu bulgulardan yola çıkılarak, ilkokul yöneticilerinin çatışma çözme stratejilerini daha nitelikli ve etkin bir şekilde uygulayarak olumlu sonuçlar alması açısından; etkili iletişim yöntemlerinden yararlanmaları ve kendilerini geliştirmeye yönelik hizmet içi eğitimler almaları önerilebilir.
Anahtar Kelimeler: Çatışma; Eğitim; İlköğretim; Yönetici; Yönetim.
Ali ŞENKAL, Doç. Dr. Özlem TOPER, Dr. Öğr. Üyesi Üzeyir Emre KIYAK
Problem Davranışların Azaltılmasında Koşula Dayalı Olmayan Pekiştirme Uygulamaları: Bir Sistematik Derleme Çalışması
Özet
|
Tam Metin
Problem davranışların azaltılmasında çeşitli yöntem, teknik ve stratejiler etkili bir şe-kilde kullanılmakla birlikte, bu uygulamalar arasında öncelikle başvurulması gereken-ler ılımlılık hiyerarşisine göre önleyici ve pekiştirme temelli olanlardır. Bu özellikleri taşıyan, problem davranışların azaltılmasında etkili ve önemli olduğu belirtilen yön-temlerden bir tanesi de koşula dayalı olmayan pekiştirmedir. Koşula dayalı olmayan pekiştirme, uluslararası alanyazında yaklaşık yetmiş yıldır üzerinde çalışılan, pek çok makale ve kitap bölümünde yer alan bir uygulama olmasına rağmen, ülkemiz alanya-zınında konuyla ilgili çok sınırlı sayıda araştırma ve kaynak bulunmaktadır. Bu ge-reksinimden yola çıkarak bu çalışmada, koşula dayalı olmayan pekiştirme yönteminin uygulama basamaklarına ilişkin bilgi verilmesi ile etkililiğinin incelendiği ve tek de-nekli deneysel desen kullanılarak yürütülmüş araştırmaların demografik ve yöntemsel özellikleri ile sonuçlarının betimsel analizi amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak ilgili anahtar sözcüklerle 2015-2020 yılları arası yayımlanmış araştırmalar taranmış-tır. Toplamda 62 araştırmaya ulaşılmış; dâhil etme ölçütleri sonucunda 20 araştırma betimsel analize alınmıştır. Analiz sonuçları, koşula dayalı olmayan pekiştirmenin problem davranışların azaltılmasında ve/veya ortadan kaldırılmasında etkili bir uygu-lama olduğunu ancak özellikle doğal ortamlarda gerçekleştirilecek araştırmalara hâlen bir gereksinim olduğunu göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Koşula dayalı olmayan pekiştirme; Problem davranış; Gelişim-sel yetersizlik; Davranış işlevi.
Berra ÖZGÜR, Prof. Dr. Ahmet ŞİMŞEK
Türkiye ve Rusya Ders Kitaplarındaki Görsellerde Kadın İmajı
Özet
|
Tam Metin
Araştırmanın amacı, iki farklı ülke ders kitaplarındaki kadın imajına yönelik yaklaşım farkını ele almaktır. Bu amaçla 2021-2022 eğitim-öğretim döneminin Türkiye’de ilkokul düzeyinde okutulan Hayat Bilgisi ile Rusya’daki Etraftaki Dünya isimli ders kitapları incelenmiştir. İlgili ders kitaplarındaki görsel ögelerde; yetişkin kadın ve erkeklerin gösterilme sıklığı, meslekleri ve hangi eylemler içerisinde sunuldukları incelenmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış, araştırma verileri doküman incelemesi yoluyla elde edilmiştir. Mevcut veriler betimsel analiz yöntemi ile çözümlenmiştir. Çalışma sonunda elde edilen bulgular, Türkiye’de okutulan Hayat Bilgisi ders kitaplarında kadınların görünür olma oranının erkeklerin görünür olma oranından fazla olduğunu göstermektedir. Üstelik kadınlar, statüsü yüksek mesleklerde resmedilmiştir. Kitapta erkeklerin örneklendirildiği bazı mesleklerde kadınlara yer verilmediği de görülmüştür. Fakat bunun yanı sıra kadın ve erkek iş bölümünü içerenörneklere az da olsa rastlanmıştır. Rusya’da ilkokulda okutulan Etraftaki Dünya ders kitabında ise kadının gösterilme oranı ve meslek çeşitliliği erkeklere göre azdır. Bu ders kitabında kadınlar, ev işleriyle daha çok ilişkilendirilmiştir. Sonuç olarak ders kitaplarında toplumsal cinsiyet temsilleri açısından kadın imajının sunumunun, Türkiye’deki Hayat Bilgisi ders kitaplarında Rusya’daki Etraftaki Dünya ders kitaplarına göre cinsiyet eşitliği göstermede daha başarılı olduğu söylenebilir. Buna rağmen her iki ülke ders kitabında da görsellerin toplumsal cinsiyet yargılarına sahip olduğu ifade edilebilir. Bu çerçevede ders kitapları meslek grupları gösteriminde bir eşitlik içinde yaklaşılması ve başarılı kadın imajı örneklerine daha fazla yer verilmesi önerilebilir.
Anahtar Kelimeler: Hayat bilgisi; Etraftaki dünya; Ders kitabı; Toplumsal cinsiyet; Cinsiyet eşitliği; İlkokul
Doç. Dr. Cevat EKER, Elif ŞENEL-ÖKSÜZ
Covid-19 Salgın Döneminde Yabancı Dil Öğretmenlerinin Öğretim Programlarına Bağlılık Düzeylerinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada Covid-19 salgın döneminde resmi ilköğretim ve ortaöğretimkurumlarında görev yapmakta olan yabancı dil öğretmenlerininöğretim programına bağlılık düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır.Bu genel amaç ile birlikte, yabancı dil öğretmenlerinin öğretim programlarınabağlılık düzeyleri farklı değişkenler (cinsiyet, mezun olunanokul türü, görev yaptığı eğitim kademesi, mesleki kıdem) açısından karşılaştırılmıştır.Bu bakımdan bu araştırma tarama modelinde betimselbir araştırmadır. Araştırma 2020-2021 eğitim öğretim yılında Türkiye’ninBatı Karadeniz Bölgesi’nde yer alan bir il merkezinde ilk veorta öğretim kurumlarında görev yapan 92 yabancı dil öğretmeninin katılımıylagerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarakaraştırmacılar tarafından geliştirilmiş “Kişisel Bilgi Formu” ve Yaşaroğluve Manav (2015) tarafından geliştirilmiş “Öğretim ProgramınaBağlılık Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde frekans, yüzde,aritmetik ortalama ve standart sapma; iki grup ortalamalarının karşılaştırılmasındabağımsız gruplar için t Testi, ikiden fazla grup ortalamalarınınkarşılaştırılmasında ise tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır.Araştırma sonucunda, yabancı dil öğretmenlerinin öğretim programlarınabağlılık düzeylerinin yüksek olduğu ve demografik özelliklerinegöre öğretim programlarına bağlılık düzeyinde anlamlı bir fark olmadığısonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Covid-19; Salgın; Öğretim programı; Öğretimprogramına bağlılık; Yabancı dil öğretmenleri.
Emin KURTULUŞ, Dr. Hacer YILDIRIM-KURTULUŞ
Naratif (Öyküsel) Terapiye Dayalı Grupla Psikolojik Danışma Uygulamasının Ergenlerin Öfke ve Öfke İfade Tarzları Üzerindeki Etkisi: Karma Yöntem Araştırması
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada, ergenlerin öfke ve öfke ifade tarzları üzerinde Naratif Terapiye dayalı grupla psikolojik danışma uygulamasının etkililiğini incelemek amaçlanmaktadır. Araştırma nicel ve nitel yöntemlerin birlikte kullandığı bir karma yöntem araştırmasıdır. Bununla birlikte ön test-son test kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcıları psikolojik danışma ve rehberlik servisine öfke kontrol problemi ile başvuran öğrenci havuzundan amaçlı örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Araştırma bulgularına göre, sürekli öfke, öfke içe, öfke dışa ve öfke kontrol alt boyutlarından aldıkları puanların üzerinde Naratif Terapiye dayalı grupla psikolojik danışma uygulamalarının anlamlı bir etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın nitel bulgularına göre, ergenlerin grupla psikolojik danışma yardımına ilişkin yardım almak ve gizlilik beklentilerinin olduğu; grupla psikolojik danışma yardımına katılma amaçlarının öfkeyi kontrol edebilmek, sakin bir insan olabilmek, kişilerarası ilişkilerde
problem çözebilmek, insanlara iyi davranabilmek ve iyi bir insan olmak olduğu görülmüştür. Ergenlerin grup deneyimi öncesinde öfke duygusunu kontrol etmek için sessiz kalmak, sakinleştirici rituellere başvurmak, sanatsal/sportif faaliyetlere başvurmak, ağlamak, yalnız kalmak, düşünmek, öfkeyi dışarıya yönlendirmek, öfkeyi vücuda yönlendirmek yöntemlerini kullandıkları; gözleri dolduğunda, öfkeyi dışarı
yönlendirdiğinde, sakinleştiğinde, mutlu olduğunda, sağlıklı düşünebildiğinde öfkelerini kontrol ettiklerini düşündükleri görülmüştür. Bununla birlikte ergenlerin grup deneyimini, fayda sağlayan, beklentileri karşılayan, öfke kontrolünü öğrendiğim ve sakinleştirici bir deneyim olarak değerlendirdikleri; grup deneyimi sonrasında geçmiş yaşantılarını tekrar değerlendirdikleri, öfkeye karşı farklı bir bakış açısı kazandıkları, problem çözme becerisi, sağlıklı iletişim becerisi ve farkındalık kazandıkları görülmüştür. Ayrıca, ergenlerin öfkeyi kontrol edebilmek için sakinleştirici aktiviteleri, iletişim
becerilerini ve problem çözme becerilerini kullanarak öfkeyi kontrol ettikleri sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Ergen; Naratif Terapi; Grupla psikolojik danışma; Öfke; Öfke ifade tarzları.
Prof. Dr. Nilgün YENİCE, Dr. Barış ÖZDEN, Türkan Nur METİN
Ortaöğretim Öğrencilerinin Biyoloji Dersi Başarı Hedef Yönelimleri ile Biyoloji Öğrenme Yaklaşımları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı, ortaöğretim öğrencilerinin biyoloji dersi başarı hedef yönelimleri ve biyoloji öğrenme yaklaşımları arasındaki ilişkinin incelemesidir. İlişkisel tarama modelinde gerçekleştirilen bu çalışma toplam 323 ortaöğretim öğrencisinin katılımıyla yürütülmüştür. Araştırmada, Şenler ve Sungur (2007) tarafından Türkçeye uyarlanan “Başarı Hedef Yönelimi Ölçeği” ile Taşkın (2012) tarafından Türkçeye uyarlanan “Biyoloji Öğrenme Yaklaşımları” kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde betimsel istatistikler (aritmetik ortalama, standart sapma) kullanılmıştırBetimsel istatistiklere ek olarak, öğrencilerin biyoloji başarı hedef yönelimi ile biyoloji öğrenme yaklaşımı puanları arasındaki ilişkiyi incelemek için Spearman Brown Sıra Farkları Korelayon Analizi yapılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin en düşük ortalama puanı “Yüzeysel Strateji” alt ölçeğinden aldıkları, en yüksek ortalama puanı ise “Derinlemesine Strateji” alt ölçeğinden aldıkları tespit edilmiştir. Ortaöğretim öğrencilerinin yüzeysel ve derinlemesine motivasyonlarının olumlu düzeyde ve birbirine yakın olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin en düşük ortalama puanı “Öğrenme-kaçınma hedefleri” alt boyutundan aldıkları, en yüksek ortalama puanı ise “Öğrenme-yaklaşma hedefleri” alt ölçeğinden aldıkları görülmektedir. Aynı zamanda öğrencilerin “Performans-yaklaşma hedefleri” alt boyut puanlarının, “Performans kaçınma hedefleri” alt boyut puanlarından yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin biyoloji öğrenme yaklaşımları ile biyoloji dersi başarı hedef yönelimleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Başarı hedef yönelimi; Biyoloji öğrenme yaklaşımları; Ortaöğretim öğrencileri; İçsel motivasyon; Dışsal motivasyon.
Doç. Dr. Etem YEŞİLYURT, Doktorant Sibel GÜNAL-ŞAHAN
Genel Bakışla Endüstriyel, Dijital ve Toplumsal Dönüşümün Eğitime Yansıması
Özet
|
Tam Metin
Endüstriyel ve dijital gelişmeler toplumu bütünü ile etkilemektedir. Bu nedenle bu teknolojik gelişmelerin toplum ile uyum içinde olması ve toplumu oluşturan her bir bireyin bu teknolojileri doğru ve etkili kullanabilmesi gerekmektedir. Endüstri 4.0’ın yarattığı teknolojik dalga hem toplumu hem de eğitim boyutunu etkilemiş ve dönüştürmüştür. Bu dönüşümler toplum 5.0, eğitim 5.0 gibi kavramları beraberinde getirmiştir. Toplumda var olan her birey gelişmiş teknolojileri kullanabilmeli ve bunlardan yaşam kalitesini arttıracak şekilde faydalanabilmelidir. Bu anlamda toplum, endüstri ve dijital alanlarda yaşanılan dönüşümlere ve 21. yüzyıl becerilerine uygun olarak eğitim sisteminin de dönüşmesi ve öğrencileri buna göre yetiştirmesi beklenmektedir. Dolayısıyla endüstriyel, dijital ve toplumsal dönüşümlerin eğitime yansıması önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilindiği veya öngörüldüğü üzere endüstriyel, dijital, toplumsal ve eğitimde dönüşüm kavramları, sebep-sonuç ilişkisiyle birbirini etkilemekte ve birbirinden etkilenmektedir. Bu nedenle endüstriyel, dijital ve toplumsal dönüşüm kavramları ile bu dönüşümlerin eğitime yansımasını bir çalışma içerisinde bir bütün olarak ele almak ve açıklamak önemlidir. Bu çalışma, genel bakışla endüstriyel, dijital ve toplumsal dönüşümün eğitime yansımasını açıklamak amacıyla yapılmıştır. Çalışma kapsamında endüstride, dijital, toplumda yaşanılan dönüşümlerin özelliklerine yer verilmiş olup bu dönüşümlerin eğitime yansıması açıklanmıştır. Çalışmada hem endüstri, dijital, toplumsal ve eğitim alanlarındaki dönüşüm ile hayatımıza giren kavramlar hem de bu dönüşümler ışığında eğitim sistemindeki dönüşüm süreçleri açıklanmaya çalışılmıştır. Endüstriyel, toplumsal ve dijital dönüşümler ile 21. yüzyıl becerilerinin Türkiye’de eğitime yansıması olmakla birlikte bunun yeterli düzeyde olduğunu söylemek güçtür. Çalışma kapsamında geleceğin eğitim sistemlerinin nasıl olması gerektiğine ilişkin öneriler geliştirilmeye çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Endüstriyel dönüşüm; Dijital dönüşüm; Toplumsal dönüşüm; Eğitim.
Research Assistant Dilara ÖZEL, Research Assistant Bilge Nuran AYDOĞDU, Research Assistant Rabia Sare YANIKOĞLU
Covid-19 Pandemisi Sırasında Akademisyen Olmak: Algılar ve Gerçekler
Özet
|
Tam Metin
Çin’in Wuhan kentinde ilk vakanın görülmesinin ardından Covid-19 muazzam bir hızla dünya çapında yayılmaya başladı. Eğitimin dijital teknoloji araçlarına geçmeye ve çevrimiçi eğitime başlaması Türkiye dahil tüm ülkelerde pek çok sorunun oluşumuna neden oldu. Türkiye’de her eğitim düzeyinde Covid-19’dan etkilenen yaklaşık 25 milyon öğrenci bulunmaktadır. Bu çalışma, Covid-19 pandemisinin koşullarına uyum süreci sırasında akademik deneyimlerin profilini çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle konuyla ilgili derinlemesine bilgi almak için İstanbul’dan sekiz akademisyen ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Veri analizi sonucunda yetkinlikler, geçiş, etkileşim ve etkileyen faktörler olarak dört tema ortaya çıkmıştır. “Yetkinlikler” teması teknolojik yetkinlikler ve akademik yeterlilikler olarak, “etkileşim” teması ise kişisel sorunlar ve mesleki sorunlar olarak iki koda ayrılmıştır. Etkileyen faktörler olarak adlandırılan diğer bir tema ise, kişisel faktörler ve mesleki faktörler olarak iki koddan oluşmuştur.
Anahtar Kelimeler: Uzaktan eğitim; Pandemi; Covid-19; Akademisyenler; Nitel araştırma.