Öğr. Gör. Ayşenur AÇIKEL, Dr. Öğr. Üyesi Damla YILDIZ
Bartın Üniversitesi Ulus Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Okula Aidiyet Duygularında Ders Dışı Etkinliklerin Yeri ve Önemi
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı, Bartın Üniversitesi Ulus Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin okula aidiyet duygularında ders dışı etkinliklerin yeri ve öneminin belirlenmesidir. Araştırma tam sayım örnekleme yöntemiyle seçilmiş 36’sı kadın 90’ı erkek olmak üzere toplamda 126 öğrenciyi kapsamaktadır. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen ve dört bölümden (kişisel bilgiler, ders dışı etkinliklere katılım durumu, okula aidiyet duygusu ve ders dışı etkinliklere ilişkin likert ölçeği ile öneri ve görüşler) oluşan anket formu ile elde edilmiştir. Öğrencilerin okula aidiyet duygularını etkileyen ders dışı etkinliklere katılım sağlamaları ile öğrenci bilgilerine ait değişkenler arasında farklılaşma olup olmadığı frekans analizi, t Testi, tek yönlü varyans analizi kullanılarak tespit edilmiştir. Sonuçlara göre öğrencilerin çoğu (%63) kendi isteği ile ders dışı etkinliklere katılmıştır. Ayrıca öğrencilerin %88.9’u ders dışı etkinliklerin okula aidiyet duygularına katkı sağladığını düşünmektedir. Dolayısıyla ders dışı etkinlikler öğrencilerin okula aidiyet duygularında olumlu etkilere yol açmaktadır. Bu nedenle öğrencilerin okula aidiyet duygularının arttırılmasını sağlayacak ders dışı sosyal etkinliklere yer verilmeli ve bu duyguları geliştirici önlemler alınmalıdır. Gerçekleştirilecek ders dışı etkinlikler için öğrencilerden fikir alınmaya devam edilmesi, bu etkinliklerin belli bir plan dahilinde yapılması ve öğrencilerin kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak kurslara katılımının desteklenmesi öğrencilerin okula aidiyet duygusuna katkı sağlayabilir.
Anahtar Kelimeler: Ulus; Meslek yüksekokulu; Okula aidiyet; Ders dışı etkinlik; Meslekî eğitim.
Doç. Dr. Sabahat BURAK, Doç. Dr. Oğuzhan ATABEK
Yaratıcılık Özyeterliliği ve Tasarım Özyeterliliğinin Müziksel Davranışlar ve Kişisel Değişkenler ile Olan İlişkileri
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada, okul öncesi ve sınıf öğretmeni adaylarının yaratıcılık özyeterliliği ve tasarım özyeterliliği düzeylerinin, onların müziksel davranışları ya da kişisel değişkenlerine göre anlamlı farklılıklar gösterip göstermediğinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Araştırmaya okul öncesi ve sınıf öğretmenliği programlarının üçüncü ve dördüncü sınıflarında okuyan 273 öğretmen adayı katılmıştır (n=273). Veriler kişisel bilgi formu, müziksel davranış anketi, Yaratıcılık Özyeterliliği Ölçeği ve Tasarım Özyeterliliği Ölçeği aracılığı ile toplanmıştır. Yapılan çözümlemeler sonucunda, erkek öğretmen adaylarının yaratıcılık özyeterliliği düzeylerinin kadın öğretmen adaylarına göre anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Yaratıcılık özyeterliliği düzeylerinin diğer kişisel değişkenlere ya da müziksel davranışlara göre anlamlı farklılık göstermediği saptanmıştır. Erkek öğretmen adaylarının tasarım özyeterliliği düzeylerinin de kadın öğretmen adaylarına göre anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Tasarım özyeterliliği düzeylerinin ayrıca adayların sınıflarına ve yaşlarına göre de anlamlı düzeyde farklılık göstermektedir. Ek olarak, öğretmen adaylarının tasarım özyeterliliği düzeylerinin kendi sesini eğitimde etkili bir biçimde kullanabilme inancına göre de anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği ortaya çıkmıştır. Tasarım özyeterliliği düzeylerinin diğer kişisel değişkenlere ya da müziksel davranışlara göre anlamlı farklılıklar göstermediği belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Yaratıcılık özyeterliliği; Tasarım özyeterliliği; Özyeterlilik; Müzik eğitimi; Okul öncesi; Sınıf eğitimi.
Dr. Okay DEMİR, Dr. Mustafa DEMİR
Sınıf Öğretmenlerinin Bireysel Yenilikçilik Özellikleri ile Öğrenmeye İlişkin Tutumları Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada, sınıf öğretmenlerinin bireysel yenilikçilik özellikleri ile öğrenmeye ilişkin tutumları çeşitli değişkenler açısından incelenmiş ve bu değişkenler arasındaki ilişkiye bakılmıştır. Bu araştırma ilişkisel tarama modelinde tasarlanmıştır. Araştırmanın örneklemini, 2019-2020 eğitim-öğretim yılının birinci döneminde, Malatya ili merkez ilçesinde görev yapan sınıf öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırma verileri “Bireysel Yenilikçilik Ölçeği” ile “Öğrenmeye İlişkin Tutum Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Araştırma sonucunda sınıf öğretmenlerinin bireysel yenilikçilik özellikleri bakımından deneyime açıklık düzeylerinin yüksek olduğu; değişime direnç, fikir
önderliği ve risk alma düzeylerinin ise orta düzeyde olduğu ve genel itibarıyla “sorgulayıcı” kategorisi sınırları içerisinde kaldığı ortaya çıkmıştır. Öğretmenlerin bireysel yenilikçilik özelliklerinin cinsiyet ve mezun olunan okul değişkenleri bakımından ölçeğin tüm alt boyutlarında istatistiksel olarak anlamlı bir düzeyde farklılaşmadığı ancak mesleki kıdem açısından ölçeğin bazı boyutlarında ve bazı öğretmen gruplarında
farklılaşmanın olduğu belirlenmiştir. Sınıf öğretmenlerinin öğrenmeye yöneliktutum puanlarının öğrenmeye yönelik çaba alt boyutu için orta, öğrenmeyi önemseme alt boyutu için yüksek ve öğrenmeden kaçınma alt boyutları için düşük düzeyde olduğu ortaya çıkmış; mezun olunan fakülte ve mesleki kıdem açısından anlamlı farklılıklar belirlenmiştir. Son olarak, sınıf öğretmenlerinin bireysel yenilikçilik özellikleri ve öğrenmeye yönelik tutum puanları arasında orta düzeyde pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuş, bu doğrultuda çeşitli önerilere yer verilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Bireysel yenilikçilik; Öğrenme; Tutum; Öğretmen; Yenilikçilik özellikleri.
Doç. Dr. Kamil UYGUN
Social Studies Teacher Candidates’ Perceptions on Local Children’s Games
Özet
|
Tam Metin
Oyun, sosyal bilgiler öğretiminde kullanılan yöntemlerden biridir. Bu araştırmanın amacı, sosyal bilgiler öğretmen adaylarının yerel çocuk oyunları hakkında görüşlerini ortaya koymaktır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2019-2020 akademik yılında bir devlet üniversitesinde sosyal bilgiler öğretmenliği programında okuyan ve “Yerel Çocuk Oyunları”
dersini almış 20 sosyal bilgiler öğretmen adayı (Erkek=8, Kadın=12) oluşturmaktadır. Çalışma grubu, tesadüfî olmayan amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir.
Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Veriler, içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Elde edilen görüşler, 54 kodda toplanmıştır. Sosyal bilgiler öğretmen adaylarının görüşlerindeki
yerel oyunlarda “hımbıl”, “bezirganbaşı”, “kördüğüm” oyunları öne çıkmıştır. Yerel çocuk oyunlarının iletişim, iş birliği ve sosyal katılım becerileri ile sorumluluk, dayanışma ve saygı değerlerini geliştirdiğini
beyan etmişlerdir. Yerel çocuk oyunları ile ilgili sorunlarda yer/mekân sorunu, iletişim aksaklıkları ve öğrencilerin yaş düzeyine uygun oyun belirleme zorluğu tespit edilmiştir. Oyun alanlarının düzenlenmesi, öğrencilerin
bilinçlendirilmesi ve ders saatinin artırılması öneri olarak sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Sosyal bilgiler; Öğretmen adayları; Yerel çocuk oyunları.
Uzm. Psk. Dan. Oğuz MERCAN, Dr. Asiye DURSUN
Psikolojik Danışman Adaylarının Süpervizyon Deneyimlerine İlişkin Değerlendirmeleri: Bir Karma Yöntem Çalışması
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışma, psikolojik danışman adaylarının süpervizyon süreci deneyimlerinin nitel ve nicel yöntemlerle incelenmesini amaçlamaktadır. Araştırmanın katılımcılarını bir üniversitenin psikolojik danışmanlık ve rehberlik lisans programına devam eden, bireyle psikolojik danışma uygulaması dersini tamamlamış psikolojik danışman adayları oluşturmaktadır. Araştırmanın nitel kısmında, yaşları 21 ile 25 arasında değişen 29’u erkek, 39’u kadın toplam 68 katılımcı yer almıştır. Araştırmanın nicel kısmında ise yaşları 21 ile 24 arasında değişen 19’u erkek 33’ü kadın toplam 52 katılımcı yer almıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan kişisel
bilgi formu, metafor çalışma formu ve Süpervizyonda Değerlendirme Süreci Envanteri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen nitel bulgulara göre süpervizyon sürecine ilişkin metaforların süpervizör-aday danışman ilişkisi, rehberlik etme, içgörü kazanma-dönüşüm ve değerlendirme şeklinde dört kategori altında toplandığı görülmüştür. Araştırmada elde edilen nicel bulgular, çevrim içi süpervizyon sürecinin yüz yüze süpervizyon sürecine göre anlamlı düzeyde daha etkili olduğunu göstermiştir. Elde edilen bulgular, alanyazın ışığında tartışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Psikolojik danışman eğitimi; Çevrim içi süpervizyon; Yüz yüze süpervizyon; Metafor.
Dr. Öğr. Üyesi Lütfullah ÇELİKTEN, Prof. Dr. M. Cihangir DOĞAN, Meltem DİŞLİ ÇELİKTEN
İlkokulda Finansal Okuryazarlık: Demografik Faktörler Finansal Tutum ve Davranışları Farklılaştırıyor mu?
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin finansal okuryazarlık tutum ve davranışlarının farklı değişkenlere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Nicel araştırma yönteminin benimsendiği araştırma, tarama modelinde betimsel bir çalışma olarak yürütülmüştür. Araştırmanın katılımcılarını Tokat ili Erbaa ilçesinde öğrenim gören 193 ilkokul 4. sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Marmara Finansal Okuryazarlık Tutum ve Davranış Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin finansal okuryazarlık tutum ve davranış düzeylerinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. Çeşitli değişkenler açısından gerçekleştirilen incelemelerde
ise öğrencilerin finansal okuryazarlık tutum ve davranışlarının “aile türü, kumbaraya sahip olma durumu, alışverişe gitme sıklığı, harçlık alma durumu ve harçlık alma sıklığı” değişkenlerine göre istatistikî olarak anlamlı farklılıklar gösterdiği, “cinsiyet, kardeş sayısı ve ailenin ortalama geliri” değişkenlerine göre istatistikî olarak anlamlı farklılıklar göstermediği tespit edilmiştir. Bu sonuçlara göre ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin finansal okuryazarlık tutum ve davranışlarının çeşitli demografik değişkenlerden etkilendiği ve bu değişkenlerin daha çok aile ve ebeveyn tutumuna bağlı faktörler olduğu yargısına ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: İlkokul; Finansal okuryazarlık; Finansal bilgi; Finansal tutum; Finansal davranış.
Dr. Öğr. Üyesi Nur AKBULUT-KILIÇOĞLU, Prof. Dr. Ayhan DEMİR
Vocational Maturity and Hopelessness of Turkish Senior Students
Özet
|
Tam Metin
Vocational maturity is an important part of understanding the vocational development processes of individuals and evaluating their level of development. The aim of this research is to examine whether there is a relationship between the vocational maturity of high school seniors and their hopelessness. “Vocational Maturity Scale (VMS)”, “Beck Hopelessness Scale (BHS)” and demographic information form were filled in by 523 Turkish 12th grade students. According to the results, it was determined that there is a negative significant relationship between the vocational maturity and hopelessness of both female and male students. Evaluation of the relationship between vocational maturity and hopelessness can provide appropriate targets for the development of interventions that will increase the level of vocational maturity and indirectly limit the emergence of hopelessness before individuals reach the last year of high school, where they encounter the process of making a professional choice.
Keywords: Vocational maturity; Vocational development; Hopelessnes; 12th grade; Gender.
Uzm. Psk. Vesile ÇETİN-KAZAK, Dr. Öğr. Üyesi Göklem TEKDEMİR
Çocuklarda Beden Sınırları Tasarımları ve Onay Kavramı: Bir Eylem Araştırması
Özet
|
Tam Metin
Bebeklikten itibaren bedenin tanınması hem temel duyuların gelişiminde hem de benlik ve kimlik kuruluşunda çok önem taşır. Bebeğin dokunma yoluyla anneyle kurduğu ilişki, bedenin sınırlarının farkına varılmasında en temel süreçtir. Bedenin sınırlarının farkına varılması, ilişki kurulan başkalarının da beden sınırlarının fark edilmesine ve bu sınırların ihlal biçimleri ile ihlal durumunda nasıl tepkiler verilebileceği bilgisini oluşturmaya sebep olur. Çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarında, çocuğun beden sınırlarının farkındalığına sahip olması, cinsel istismarın önlenmesinde dikkate alınması gereken en önemli değişkenlerden biridir. Bu çalışmanın amacı, beden farkındalığı ve iyi-kötü dokunma ayrımı ile dokunma davranışı ile ilişkili olarak onay kavramının çocuklara aktarılmasıdır. Bu amaçla, ilköğretim çağındaki öğrencilerle bir eylem araştırması gerçekleştirilmiştir. Beden sınırları, iyi-kötü dokunma ayrımı ve onay kavramı üzerine odaklanan bir müdahale programı geliştirilmiş, bu program öncesi ve sonrası toplanan veriler karşılaştırılarak programın bu kavramların edinim görüşme verileri toplanarak değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonuçları, müdahal programı sonrasında çocukların beden sınırlarına ilişkin farkındalıklarının olumlu yönde değiştiğini ve dokunma türleri bağlamında onay kavramını daha sıklıkla kullandıklarını göstermiştir. Bu sonuçlar neticesinde, uygulanan programın çocukların beden sınırlarını fark etmelerinde ve bu bağlamda onay kavramını edinmelerinde etkili olduğu görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Beden sınırları; İyi dokunma; Kötü dokunma; Onay kavramı; Eylem araştırması.
Arş. Gör. Dr. Gülşen KOÇAK, Arş. Gör. Pelin YILDIRIM, Dr. Öğr. Üyesi Esra MİNDİVANLİ-AKDOĞAN
Farklı Branşlardan Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Uygulamasına Yönelik Görüşleri
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı; fen bilgisi, ilköğretim matematik, sosyal bilgiler öğretmen adaylarının öğretmenlik uygulaması dersinin uygulama sürecinde elde ettikleri görüş ve deneyimlerini belirlemektir. Bu çalışma, nitel araştırma yaklaşımlarından içerik analizi ile yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunu, 2018-2019 akademik yılında Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi’nde son sınıfa öğrenim gören 12 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme yoluyla toplanmıştır. Görüşme formu, araştırma soruları doğrultusunda alan yazın taraması yapılarak araştırmacılar tarafından oluşturulmuştur. Uzman görüşleri doğrultusunda düzenlemenin ardından görüşme formunun son şekli öğretmen adaylarına uygulanmıştır. Bütün branşlardaki öğretmen adaylarından elde edilen ortak ve farklı bulgular sunulmuştur. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, genel olarak öğretmen adayları bu uygulamanın adayları öğretmenlik mesleğine iyi hazırladığını ancak bu uygulamanın son sınıfta yapılmasının olumsuz yönlerinin olduğunu ifade etmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Öğretmenlik uygulaması; Öğretmen adayları; Görüşler.
Psk. Dan. İbrahim SÖNMEZ, Dr. Öğr. Üyesi Tuğba YILMAZ
Çevrim İçi Ruh Sağlığı Hizmetlerini Yarıda Bırakma Sebepleri Üzerine Güncel Bir İnceleme
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı, popülerliğini artıran çevrim içi ruh sağlığı hizmetlerinin, danışanlar tarafından yarıda bırakılmasının sebeplerini tartışarak sunmaktır. Bir derleme nitleliğinde olan bu çalışma kapsamında ilgili konu alan yazında yayınlanmış araştırma ve derleme makalelerini kullanarak değerlendirmiştir. Makalenin amacını desteklemek için paylaşılan bilgilerden sonra ilk olarak demografik özellikler ve çevrim
içi terapilere özgü nedenle kapsamında terapiyi yarıda bırakma davranışı ele alınmıştır. Devamında, çevrim içi terapi ve yüz yüze terapiyi yarıda bırakma arasındaki farklılıklar araştırılmıştır. Çeşitli ekollerde çevrim içi terapinin yarıda bırakılmasının nedenleri ve terapist özelliklerinin çevrim içi terapiyi erken bitirme üzerindeki etkileri de konu edilmiştir. Çevrim içi ruh sağlığı hizmetlerinde yarıda bırakma davranışının, yüz yüze ruh sağlığı hizmetlerini yarıda bırakılmasına benzerlik ve farklılıkları ile ortaya çıktığı bulgulanmıştır. Sonuç ve öneriler bölümü ile ilgili konu kapsamında ileriye yönelik yorumlar paylaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Çevrim içi terapi; Psikoterapiyi yarıda bırakma; Terapist; Terapist özellikleri.
Dr. Öğr. Üyesi Gülhan YILMAZ-BURSA, Prof. Dr. Ayşe Belgin AKSOY
0-1 Yaş Bebeği Olan Annelerin Ebeveyn Öz Düzenleme Yeterliliklerinin Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi1
Özet
|
Tam Metin
Ebeveynlerin kendilerini duygusal, davranışsal ve bilişsel olarak düzenlemeleri ebeveyn olma rolüne uyum konusunda önemlidir. Ebeveynlerin özdüzenleme konusunda başarılı olmalarını etkileyen çok sayıda faktör bulunmaktadır. Bu çalışmada annelerin ebeveyn öz düzenleme algılarının çeşitli değişkenlere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma, nicel araştırma desenlerinden biri olan betimsel tarama modeline uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Eskişehir ili Tepebaşı ve Odunpazarı ilçelerinde ikamet eden 0-1 yaşta bebeği olan 170 anne oluşturmuştur. Araştırmanın verileri Hamilton, Matthews ve Crawford (2015) tarafından geliştirilen Ebeveyn Olarak Ben: Ebeveyn Öz Düzenleme Ölçeği ile elde edilmiştir. Çalışmanın verileri Kolmogorov-Simirnov normallik testi ile normal dağılım gösterdiği için betimsel istatistikler, t Testi ve Anova Testi ile analiz edilmiştir. Ebeveyn öz düzenleme algısının annenin yaşına, öğrenim durumuna, kendi bebeğinden önce başka bir bebeğin bakımından sorumlu olma durumuna göre farklılık gösterdiği saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Ebeveyn öz düzenleme; Öz düzenleme; Anne; Bebek.
Dr. Öğr. Üyesi Nesip DEMİRBİLEK
Fen Edebiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bakış Açısıyla Dekan Kavramı
Özet
|
Tam Metin
Araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin dekan kavramını nasıl kavramsallaştırdıklarını ve algıladıklarını metaforlar aracılığı ile belirlemektir.Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomonolojik
desen, çalışma grubunun belirlenmesinde ise amaçlı örnekleme tekniği kullanılmıştır. Araştırmada 2020-2021 eğitim-öğretim yılında Bingöl Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde öğrenim gören toplam 101 öğrenci yer almıştır. Verilerin analizinde içerik analizi tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, üretilen kategoriler frekans bakımından; yetkili (f=19), ulaşılmayan ve bilinmeyen (f=17), yol gösterici ve aydınlatıcı (f=17), kollayan ve koruyan (f=14), çözüm-üreten (f=10), temel ihtiyaç (f=8), faydalı ve değerli (f=7), faydasız ve güven vermeyen (f=6), ve taraflı (f=3) gibi toplam 9 kategori başlığı altında yer aldığı görülmüştür. Araştırma sonucunda, toplumdaki yüksek güç mesafesinin etkisiyle Bingöl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin, dekana ve dekanlık makamına ulaşmanın mümkün olmadığı algısına ve paternalist bir bakış açısına sahip oldukları tespit edilmiştir. Öğrencilerin algıları ve beklentileri göz önüne alındığında dekanların, açık iletişim politikası ve öğrenciye daha yakın olan bir yönetim anlayışı ile hareket etmeleri önerilebilir.
Anahtar Kelimeler: Dekan; Paternalizm; Ulaşılmayan; Yetki; Yüksek güç mesafesi.
Doç. Dr. Özlem GÖZÜN-KAHRAMAN, Öğr. Gör. Nida KILINÇ
Sosyoekonomik Açıdan Dezavantajlı Küçük Çocuklara Yönelik Erken Müdahale Programlarının İncelenmesi: Sistematik Derleme Çalışması
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı, ulusal ve uluslararası alanyazında 2015-2020 yılları arasında yapılmış olan erken müdahale programlarına ilişkin çalışmaların kapsamlı ve bütüncül bir şekilde incelenmesidir. Bu bağlamda, mevcut araştırmanın kapsamına giren çalışmaların (1) yayın yıllarına, (2) araştırma desenlerine, (3) uygulandıkları çalışma grubuna, (4) çalışılan yaş grubuna, (5) çalışıldığı gelişim alanlarına ve (5) analiz yöntemlerine göre dağılımlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Sistematik derleme olarak tasarlanan bu çalışmaya 2015-2020 yılları arasında Türkiye ve uluslararası eksenli toplam 19 çalışma dâhil edilmiştir. Araştırma sonuçları uygulanan erken müdahale programlarının aile eğitimi ve çocuk gelişimini destekleme noktasında yoğunlaştığını göstermektedir. Bununla birlikte araştırmalardaki etkinliklerin çoğunlukla bireysel olarak gerçekleştirildiği ve müdahale programlarının uygulandığı yerlerin genellikle kurumlar olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca incelenen çalışmaların ebeveyn yetiştirme,
sosyo-kültürel ve ekonomik engelleri azaltma, temel gelişim alanlarını geliştirme ve hayat kalitesini artırma temaları etrafında şekillendiği görülmektedir. Araştırma bulguları, ilgili alanyazınla ilişkili bir biçimde tartışılmış ve bazı öneriler sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Sosyoekonomik dezavantaj; Erken müdahale; Küçük Çocuklar.
Arş. Gör. Dilara ÖZEL, Ayşegül YURTSEVER
İngilizce Sınıfında Barış Eğitimi Bileşenlerinin Boşluk Analizi: Bir Örnek Olay İncelemesi
Özet
|
Tam Metin
Barış ortamında bir eğitim için dil sınıflarında makul bir uyumlu ortamı oluşturmak önemli bir adımdır. Çok dilli ve çok kültürlü dil eğitimi Av-rupa Konseyi tarafından geliştirilen ve 2001’de resmen yürürlüğe giren Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR) tarafından öne sürül-müş. Bu çalışmanın amacı Türkiye’deki İngilizce derslerindeki müfre-dat ve barış eğitimi unsurlarındaki farklılıkları incelemektir. Barış eği-timi unsurlarını incelemek için 7. sınıfların aktiviteleri, müfredatı ve ders kitabını içeren doküman analizi yapılmıştır. Doküman analizine ek veri sağlamak için anahtar kişi olarak İngilizce öğretmeni ve 7. sınıftan 10 öğrenci ile röportaj yapılmıştır. Bu röportajların içerik analizi sonu-cunda, bilgi, motivasyon ve kültür/bağlam olarak 3 ana tema çıkarıl-mıştır. Sonuçlara göre, yabancı dil olarak İngilizce sınıfları için bir barış eğitimi modeli önerilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Barış eğitimi; CEFR; İçerik analizi; İngilizce ders-leri; Nitel araştırma.
Doç. Dr. Hacer ULU-BİLİM
Okuma Güçlüğü Olan Üçüncü Sınıf Öğrencisinin Yankılayıcı Okuma ve SQ4R Stratejileri Yoluyla Okuma Becerisinin Geliştirilmesi
Özet
|
Tam Metin
Okuma becerisi bireylere öğrenim hayatının ilk yıllarında kazandırılmaktadır. Bu becerininkazandırılamaması ya da geliştirilememesi bireyin akademik hayatının her döneminde sorun olarak karşısına çıkmasının yanı sıra günlük hayatına da olumsuz yansımaları bulunmaktadır. Bu açıdan okuma becerilerindeki sorunların belirlenmesi ve sorunlara göre müdahalede bulunulması gerekmektedir. Bu bağlamda çalışmanın amacı okuma güçlüğü olan ilkokul üçüncü sınıf öğrencisinin okuma güçlüğünün giderilmesinde yankılayıcı okuma ve SQ4R stratejisinin etkisini araştırmaktır. Çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden eylem araştırması deseninde tasarlanmıştır. Kuramsal çerçeve ve öğrencinin okuma becerisi dikkate alınarak bireyselleştirilmiş okuma programı hazırlanmıştır. Veri toplama aracı olarak “Yanlış Analiz Envanteri”, okuma metinleri ve video kayıtları kullanılmıştır. Bu uygulama, toplam yirmi beş ders saatinde tamamlanmıştır. Araştırma sonucu, öğrencinin okuma düzeyinin endişe düzeyinden öğretim düzeyine yükseldiğini göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: Okuma güçlüğü; Kelime tanıma; Okuduğunu anlama düzeyi.